Şiddeti değişimin vazgeçilmez aracı görmek, ancak daha çok şiddeti doğurur. Oysa, haksızlığa uğramak, acı çekmiş olmak, kabul görmemek, temsil edilmemekten mütevellit adaletsizlik, şiddetten önce vicdanlara hitap ederek sivil çözüm imkânlarını besleyebilir. Adaleti, dünya yanıp yıkılsa da gerçekleştirme arzusu, çok bencilcedir ve şiddeti meşrulaştıran bir sorumsuzluk olarak nitelenebilir.
Sayfa 122 - Timaş Yayınları