Demokrat Diktatör Atatürk

Paraşkev Paruşev

Demokrat Diktatör Atatürk Sözleri ve Alıntıları

Demokrat Diktatör Atatürk sözleri ve alıntılarını, Demokrat Diktatör Atatürk kitap alıntılarını, Demokrat Diktatör Atatürk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cumhuriyet ve Türk düşmanları çıldırın!
Bir keresinde arkadaşı Müfit, ona, yönetimi ele aldığı zaman ilk iş olarak ne yapacağını sordu. Mustafa Kemal, hiç düşünmeden karşılık verdi: "İlk iş olarak, örnek olsun diye, bütün sarıklı softaları, memleketin bu duruma gelmesinde en çok suçları olan yobazları sokaklarda astıracağım."
Sayfa 52 - Etkin Yayınevi
Buna rağmen şeriat isteyen kadınları görmek komik
İmparatorluk devrinde kadının, kocasıyla birlikte aynı arabada gezmeye çıkmaya bile hakkı yoktu. Gemilerde, şehirlerarası ulaştırma araçlarında, sinemalarda, pastanelerde onların yeri perdeyle ayrılıyordu. Tiyatrolarda kadın rolleri erkeklerce oynanıyordu. Kadın tutsaktı, Mustafa Kemal ise onu bu tutsaklıktan kurtarmak istemekteydi.
Sayfa 267 - Etkin Yayınevi
Reklam
Arkadaşları ona ATATÜRK, "Türklüğün Babası" adını verir ve bu böylece kabul edilir.
Sayfa 297 - Etkin Yayınevi
Kanımızı, iliğimizi kurutan tayfa!
Mustafa Kemal'le Aralov, medreseyi gezmeye gittiler. Buradaki konuşma sırasında öğretmenlerden biri Mustafa Kemal'e kendi öğrencilerini asker olarak orduya almamaları için ricada bulundu. Son derece sinirlenen Mustafa Kemal, kendisini güçlükle tutabildi. Sonunda imama sözünü tamamlama olanağı vermeden konuştu: "Demek sizin medreseniz, Yunanlıları yenmekten, milletimizi kurtarmaktan daha değerli. Siz sağlam hazır yiyiciler yetiştiriyorsunuz, bu arada millet kana bulanmış, aldırmıyorsunuz. Bilin ki, milletin en iyi çocukları cephelerde savaşıyor ve canlarını veriyorlar."
Sayfa 200 - Etkin Yayınevi
Mustafa Kemal'in ileri görüşü, olayları gerçek yanıyla değerlendirebilmesidir. Duygusalllık, onun için geçerli değildir. Onun güçlü kişiliği; son ve kesin vuruşu indirebilmek için her şeyi, en küçük ayrıntıyı bile kaçırmadan dikkatle inceler. Amacı tektir ve bundan böyle her şey bu amacın buyruğunda olacaktır. Bu amaç; "Kendi ulusal sınırları içinde bir Türk Cumhuriyeti'dir."
Sayfa 114 - Etkin Yayınevi
Atatürk, her zaman gençti; bunun için davasını inançla, gençliğe bırakmıştır.
Sayfa 316 - Etkin Yayınevi
Reklam
Atatürk geleceğe dönük, ilericiliğe ve gelişmeye bağlı bir devlet adamıdır. Ancak böyle bir insan "Dünyada barış, yurtta barış!" sloganını ortaya atabilirdi.
Sayfa 6 - Etkin Yayınevi
Günlerden 19 Mayıs 1919'du. Türkiye Cumhuriyeti tarihi, bu günden başlar.
Sayfa 113 - Etkin Yayınevi
Mustafa Kemal, kendi gerçeğinin çocuğudur. Onun gücü, bir yıkıntının üzerinde yükselebilmesidir. Osmanlılığın bulanık camından dışarıya bakmayı bilmiş, batan imparatorluğun kişisi olarak, ittihatçıların düşüne kendini kaptırmadan, cumhuriyetin güçlü kurtarıcı çizgilerini yakalayabilmiştir.
Sayfa 315 - Etkin Yayınevi
Başkomutan evden erken ayrılırken: "Çaya davet edildim anne." deyip onun elini öperken, acaba bir şey anladı mı diye yüzüne soru dolu bakışlarla bakmaktadır. Mustafa Kemal'in gidişinin üzerinden birkaç gün geçtikten sonra Zübeyde Hanım oğluna mektup yazar: "Oğlum, seni bekledim; ama dönmedin. Bana çaya gittiğini söylemiştin. Ama ben cepheye gittiğini biliyorum. Senin için dua ettiğimi bilmeni isterim. Savaşı kazanıncaya kadar da dönmeyesin."
Sayfa 205 - Etkin Yayınevi
Reklam
Birkaç kişi heyecanla Mustafa Kemal'in çalışma odasına koşar: "Paşam, donanma çekiliyor!" Mustafa Kemal, başını kaldırmak gereğini bile duymadan çalışmasını sürdürür. Böyleye savaşın ilk bölümü, yenilmişin selamları ile sona ermektedir. Günlerden 9 Eylül 1922'dir.
Sayfa 219 - Etkin Yayınevi
Matematik Öğretmeni Yüzbaşı Mustafa bir gün sınıfın içinde yine çok başarılı olduğu sırada onu yanına çağırdı: "Oğlum, senin adın da benim ki gibi Mustafa" dedi. "Bu böyle süremez, bir şey düşünmeliyiz. Birbirimizden ayırt edilmemiz gerekli. Bundan böyle senin adın Mustafa Kemal olacak." Yeni takılan adın anlamı, olgun ve güvenilir demekti. Mutlaka, öğretmeni bu adı seçerken öğrencisinin üstünlüklerini göz önüne almıştı; ama bu adın, bundan sonra yapacaklarına da çok uygun olabileceğini hiç düşünmemişti.
Sayfa 28 - Etkin Yayınevi
Çanakkale zaferinden sonra Enver'in yakınları arasında, onun Mustafa Kemal’in ününü gölgelemek için her şeyi yapmakta olduğu açıkça söylenir olmuştur. Bir kez Talat ile Dr. Kâzım bu konuyu konuşurlarken birdenbire içeriye Enver girer, ikisi de birden susarlar. Enver, onlara kuşkuyla: "Benim ardımdan konuşuyordunuz, değil mi?" diye sorar: “Söyleyin bakayım, neler konuşuyordunuz?" Talat: "Mustafa Kemal'i neden terfi ettirmediğin konusundaki düşüncelerimizi söylüyorduk." diye karşılık verir. Enver, iğnelenmiş gibi cebinden bir kâğıt çıkararak onlara sallar: "İşte generalliğe yükseltme buyruğu." Ama az sonra da onu sürdürecektir. Enver bu buyruğu gösterdikten sonra kendini tutamayarak şöyle der: “Ama bilin ki onu generalliğe yükselttiğimizde mareşal olmak isteyecek, mareşal olunca da yetinmeyip sultanlığı isteyecektir.”
Sayfa 76 - Etkin YayıneviKitabı okudu
Atatürk sırf kendisini idarenin başına getirmek, sultanın yerine geçmek için mücadele etmemiştir. Tarihin gelişmesinden doğru teşhisler çıkararak bütün kabiliyet, ihtiras ve hatta hayatını mücadeleye adamış Mustafa Kemal, Türk halkını Osmanlı Orta Çağ koşullarının boyunduruğundan kurtarıp çağdaş medeniyet seviyesine ulaştırmak istemiştir.
Sayfa 6 - Etkin Yayınevi
Kendisine ayrılan evin önüne geldiği zaman birden durup öfkeyle haykırdı: "Bu nedir?" Parmağı ile yeri gösteriyordu. Yere bir Yunan bayrağı serilmişti. "Yunan kralı İzmir'e geldiği zaman Türk bayrağına basıp geçmişti." dediler. "Hata etmiş, bayrak, bir milletin haysiyetinin sembolüdür. Her durumda saygı gösterilmelidir. Yere konamaz. Kaldırın onu."
Sayfa 216 - Etkin Yayınevi
108 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.