Yuh çekiyordu polislere Osman, yuh çekiyordu yıllardır sürüp giden yoksulluğuna, zavallılığına, ezilmişliğine, yalnızlığına, yuh çekiyordu Osman zayıf ciğerlerinde arta kalmış azıcık solukla butün talihsizliğine, kendini sömüren düzene. Ve evsahibinin bulunmuyordu hiç yuh'u ceplerinde ve ceplerinin derinliklerinin köşelerinde bir ekmek kırıntısı gibi bile, bir ekmek kırıntısı gibi bile, bile, bile...