Deniz Feneri

Virginia Woolf
İnsan işte böyle durumlarda kendisine insan ne için yaşar diye soruyordu. İnsan niye insan ırkı yürüsün diye bu kadar zahmete katlanıyordu?
İnsanların işleyemeyeceği kadar aşağılık hiçbir ihanet yoktu; bunu biliyordu. Hiçbir mutluluk uzun sürmüyordu; bunu biliyordu.
..., insan kendisi olarak asla durup dinlenemiyordu, sadece bu karanlık yarık haline gelirse oluyordu bu. İnsan kişiliğinden kurtulunca, endişeden, aceleden, hareketten de kurtuluyordu ve bu huzurda, bu dinlenmede, bu sonsuzlukta her şey birleştiğinde, hep hayata karşı kazanılmış bir zafer nidası dilinin ucuna kadar geliyordu;...
..., herkes, dışarıya verdiğimiz görüntünün, bizi başkalarına tanıtan şeylerin çok çocukça olduğunu mutlaka hissediyordu. Bunun altı tamamen karanlık, her yere yayılıyor, ulaşılamaz bir derinliği var; ama ara sırada yüzeye çıkıyoruz ve siz yalnız o kısmımızı görüyorsunuz, diye düşünüyorlardı.
Hayat bir an dibe çöktüğünde, yaşanacak şeyler sınırsızmış gibi görünüyordu.
...; o, yalnızlığı seviyordu; kendisi olmayı seviyordu;...
224 syf.
9/10 puan verdi
Denizin Ortasındaki Işık
İngiliz edebiyatının en sevdiğim yazarlarından biri olan Virginia Woolf'un Deniz Fener'i adlı eserini diğer eserlerinde olduğu gibi yine büyük bir keyifle okudum. Woolf'un yarattığı o bilinç akışı sisinin arkasında gizlenmiş olan varoluşçu sorgulamaların keşfine çıkmak benim için güzel bir yolculuktu. Ramsey ailesi önderliğinde gerçekleşen bu sisli yolculuk herkese hitap etmeyebilir. Bilinç akışı tekniğini herkes sevmeyebilir. Henüz Virginia Woolf'un eserleriyle tanışmadıysanız bu farklı tarza bir şans verebilirsiniz? İyi Okumalar...
Deniz Feneri
Deniz FeneriVirginia Woolf · İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,8bin okunma
Bayan Ramsay'ın tecrübelerine göre insan tek başına karanlıkta kalmadıkça asla huzur bulamazdı. Kişiliğini kaybeden insan, üzüntüsünü, telaşını ve heyecanını da kaybederdi.
Hayatın anlamı ne? Basit bir soru. Yıllar geçtikçe insanı daha sıkı kuşatmaya başlayan bir soru.
İnsan niye insan ırkı yürüsün diye bu kadar zahmete katlanıyor ki?
Hiçbir şey sadece tek bir şey değildi.
Sayfa 192 - Kültür Yayınları
O, yalnızlığı seviyordu; kendisi olmayı seviyordu...
Sayfa 52 - Kültür Yayınları
Hoşuna gitmeyen şeyin, ondaki dar kafalılık, ondaki körlük olduğunu söyledi.
Sayfa 48 - Kültür Yayınları