Öncelikle yanınızda bol su bulundurarak okumanı tavsiye ederim zira kitabın sonlarına doğru “Bir su verin şu çocuğa” dediğimi duydum. Her iki sayfada bir yudum su içerek yeni bitirdim kitabı. Bir yaratılış efsanesi ile başlayan bu romanı hiç araştırmadan sadece bloglarda görünce aldım. Eğer köpek var zannediyorsanız baş karakter olarak siz de benim gibi şaşırabilirsiniz :) Birkaç saatte biten,masal gibi bir romandı. Okuduğum kitapların halk edebiyatından,mitolojiden,tarihten parçalar taşımasını isterim. Bol bol mitolojik öge barındırıyor
. Denizin üzerinde brikaç saat geçirmek isteyenler için çok güzel bir kitap. Ama hep şunu sordum “Baba gerçekten gitmek zorunda mıydı?” Bir evladı,evladı için dahi olsa öylece bırakmak ne kadar fedakarlığa giriyordu ben bunu düşündüm hep. 13 yaşındaki bir çocuk,ilk defa denize açılmış ve babasından güç alarak onun varlığı ile hayata tutunma ihtimali artardı. Baba hep çocuğunun öleceğini düşündü hiç yaşama ihtimalini düşünmedi. Onunla gittiği yere kadar,yolun sonuna,denizin dibine kadar giderdim çünkü ben. Bu son yazdıklarım tabii ki romana olan bakışımı değiştirmedi. Gayet güzel bir kitap...