Hayatta kalabilmek ve ayakta durabilmek için hiç bir çaba sarf etmemiş idealist ve hümanist bir kitap eleştirmeninin korkunç bir deniz kazasından kurtulup tayfa olmaya zorlandığı hayalet isimli uskunada materyalist bir kaptanın emri altında bacakları üzerinde durmayı öğrendiği ve öğrenirken de sahip olduğunu düşündüğü değerleri sorguladığı muazzam bir yapıt. Hayaletin kaptanı wolf larsen duygusal her türlü tepkiyi bir zayıflık olarak görmekte ve iyi olmanın, yardımsever olmanın, merhametli olmanın, idealist ve hümanist olmanın bu dünyada özellikle denizde hayatta kalabilmenin önünde birer ayak bağı, pranga olduğunu düşünmektedir. Wolf Larsen kötüdür! Ama kötü olmak için bi çaba sarf etmez, o öyledir! Ona göre her şey bir devinimdir. Güçlüdür, serttir ve acımasızdır. Çok ufak sebepler yüzünden tayfasını cezalandıran kaptan kendisini öldürmeğe çalışmaları karşısında herhangi bir öfke ve nefret belirtisi göstermez. Nietzche’nin süper insanının tasvir edildiği bu eserde yüz yılı aşkın süre sonra bizler; modern zamanlarda yaşayanlar sayısız wolf larsen’i çevremizde görmekteyiz.