“Doğanın ve sokağın çağrısına kulak veren, ama daha da çoğu gönül veren bir şair... ‘İyilik geleneği’nden gelen bir şair olarak, ağaçlar, evler, sokaklardan sonra diyelim ki, çiçekleri, bitkileri, kuşları, yıldızları, avluları, sesleri de Adil İzci yazsın, elbette ‘iki şiir arası’ yazsın. Artık şiir mi yazının avlusudur, sözcükler mi sokak çocuğudur, yazının gündüzü bitince gece şiir evinin kapısını mı çalar, yoksa ‘şairin evi’ni sokağa mı çağırır? İşte o evlerden ‘içeriye çıkmak’; o sokaklardan ‘dışarıya girmek’ için, Adil İzci’nin incelikli, vefalı, sabırlı, hünerli ve kıymetbilir yazısıyla tanışmak şart…” Haydar Ergülen