Yeni Yüzyıl İçin Uyarılar

Depremin Gösterdikleri

Yaşar Nuri Öztürk

En Eski Depremin Gösterdikleri Gönderileri

En Eski Depremin Gösterdikleri kitaplarını, en eski Depremin Gösterdikleri sözleri ve alıntılarını, en eski Depremin Gösterdikleri yazarlarını, en eski Depremin Gösterdikleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
263 syf.
5/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
99 depremi ardından kaleme alınan kitap deprem ile din arasındaki ilişkiyi ortaya koymaya çalışıyor. Yazar depremin ilahi bir ceza olmaktan ziyade doğa ananın kendini ifade etme şekli olduğunu izah etmeye çalışıyor. Deprem olayına hurafelerden sıyrılıp bilim penceresinden bakıyor.
Depremin Gösterdikleri
Depremin GösterdikleriYaşar Nuri Öztürk · Yeni Boyut Yayınları · 200026 okunma
Depremi bir cezalandırma olarak görenlere hep karşı çıktık; ama bu, depremin bize hiçbir şey söylemediği anlamına gelmiyor. Deprem bir ceza değil, bir uyarı. Allah’ın tabiat ana diliyle konuşma şekillerinden biridir deprem. O dili anlamak için, vahyin kitabından yararlanmak gerekiyor. O kitap, Kur’an’dır.
Reklam
Depremle gelen uyarının bizden istediği yeniden yapılanma, şu ana başlıklar altında toplanıyor: 1. Yönetim ve siyasetteki çürümeyi temizlemek 2. Haram servet zulmünü durdurmak 3. İş ve emanetleri ehil olmayanlara teslim etme zulmüne son vermek 4. Allah ve doğa ile barışmak 5. Din hayatından riya ve istismarı temizlemek 6. Sömürü için oluşuturulmuş fırka ve zübür (yapay kutsal kitaplar) dinciliğine son vererek Kur’an’ı din yapmak 7. Şehveti ilahlaştırma ve israf zulmüne son vermek Dikkat edilirse ana başlıkların hemen hepsi "zulüm" kelimesiyle ifade edilmiştir. Zulüm, eski deyimle bir hercümerc yaratır. Yani dengeleri altüst ederek toplumda bir tür kıyamete sebep olur. Tıpkı deprem gibi…. O yüzdendir ki Allah, tarih boyunca, zulme batmış toplumlara en hayatî uyarılarını depremler aracılığıyla ulaştırmıştır.
Sayfa 13 - bk. İsra, 16., Müminûn, 53., Mâûn SuresiKitabı okudu
Bu yaraları saracak idiyseniz açılmalarına giden yolu neden kapatmadınız? O her biri birer felaket hazırlığı olan "imar affı"nı neden çıkardınız? Bataklıkların, dere yataklarının, heyelan topraklarının üzerine mahallelerin kurulmasına neden izin verdiniz? En fazla iki kat binayı taşıma gücünde olan zeminlere yedi-sekiz kat çıkılmasına neden göz yumdunuz? Deprem mevzuatının uygulanıp uygulanmadığını neden denetlemediniz? Kısacası, biraz daha fazla, biraz daha kolay kazanmak için sahnelenen bu kahırlı namussuzluk zincirini neden kırmadınız? Kırmadınız, çünkü o, zincirinin halkaları bu işten kese doldururken siz de oy devşiriyordunuz. Yaralar elbette sarılacak! Yaraları millet saracak, halk saracak, vicdanını parti lokallerinde kirletmemiş aydınlar saracak. Ve yaraları, her şeye rağmen hâlâ diri kalmış "insan yüreği" saracak.
Diyanet ne yaptı?
Deprem bölgelerine birkaç kefen, birkaç cenaze imamı gönderdi. Diyanet, yanına aldığı "en zengin dükalık Diyanet Vakfı"nın da verdiği güçle dokunulmaz ve eleştirilmez bir "modern ruhban imparatorluğu" halinde bulunuyor. Kim çarpıyorsa devriliyor, kim eleştirirse başı derde giriyor. Çünkü bir elinde akıl almaz para gücü, bir elinde dilediğini cehennemlik ilan eden ruhban yetkileri var. Daha önemlisi, arkasında, istisnasız tüm partileriyle siyaset var. Ve en önemlisi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası var…
82 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.