Sözler ve Alıntılar
Bu yaraları saracak idiyseniz açılmalarına giden yolu neden kapatmadınız? O her biri birer felaket hazırlığı olan "imar affı"nı neden çıkardınız? Bataklıkların, dere yataklarının, heyelan topraklarının üzerine mahallelerin kurulmasına neden izin verdiniz? En fazla iki kat binayı taşıma gücünde olan zeminlere yedi-sekiz kat çıkılmasına neden göz yumdunuz? Deprem mevzuatının uygulanıp uygulanmadığını neden denetlemediniz?
Kısacası, biraz daha fazla, biraz daha kolay kazanmak için sahnelenen bu kahırlı namussuzluk zincirini neden kırmadınız? Kırmadınız, çünkü o, zincirinin halkaları bu işten kese doldururken siz de oy devşiriyordunuz. Yaralar elbette sarılacak! Yaraları millet saracak, halk saracak, vicdanını parti lokallerinde kirletmemiş aydınlar saracak. Ve yaraları, her şeye rağmen hâlâ diri kalmış "insan yüreği" saracak.
Sayfa 18Kitabı okudu
Depremi bir cezalandırma olarak görenlere hep karşı çıktık; ama bu, depremin bize hiçbir şey söylemediği anlamına gelmiyor. Deprem bir ceza değil, bir uyarı. Allah’ın tabiat ana diliyle konuşma şekillerinden biridir deprem. O dili anlamak için, vahyin kitabından yararlanmak gerekiyor. O kitap, Kur’an’dır.
Sayfa 8Kitabı okudu
Bugünkü siyasetçileri ben, Kurtuluş Savaşı öncesi İstanbul Hükümeti’ne benzetiyorum. Bize yeni bir Kuva-yi Milliye lazım.
Sayfa 202Kitabı okudu
Kaderimizi kendimiz hazırlıyoruz. Niyet bizim, tembellik, temerrüt bizde. Biz öyle isteyip yapınca da ilâhî takdir öyle tecelli ediyor.
Sayfa 183Kitabı okudu
Varlık bir ayetler bütünüdür.
Sayfa 177Kitabı okudu
Onu hep ölüler üzerine okuyup okuttunuz. Ne dediğini anlamadan. Anlamak kaygısına bile düşmeden. Oysaki onda ibret vardı, ders vardı, reçete vardı, uyarı vardı. Kısacası, onda hayat vardı… Ne diyor İsra 16? Bir ülkede serveti, itibarı, imkânları kontrol edenler (Kur’ansal deyimiyle mütrefler), sahip bulundukları bu potansiyelin hakkını verip gerekenleri yapmazlarsa o memleketin altı üstüne gelir…
Sayfa 121 - İsra Suresi 16’ya DikkatKitabı okudu
Şunu bilin ki, zihninizi en çok meşgul eden neyse, sizin gerçek Tanrınız odur. Bu sizin malınız, karınız, kocanız, çocuğunuz, koltuğunuz veya şeyhiniz olabilir. Nefsiniz, şehvetiniz de olabilir.
Sayfa 215Kitabı okudu