Sözler ve Alıntılar
Bu ülkenin yangını da sürgünü de vurgunu da hiç bitmez.
Zulüm yorulur da zalim yorulmaz çünkü. Çünkü bu topraklar baş eğmeyi hiç bilmez.
Zulüm yorulur da zalim yorulmaz çünkü. Çünkü bu topraklar baş eğmeyi hiç bilmez.
Anadolunun bozkırında, kızılırmak yayının ortasında bulunan Hacı Bektaş dergahında, ömürlerinde kılıç yüzü görmemiş, ok yay nedir bilmemiş, üzerlerinde çuldan bir aba , baş çıplak yalın ayak dervişler bir araya geldiler, "İstanbul 'daki devletin tac-ü tahtını " yerle bir etmek üzere yemin ettiler. Ayaklanmanın önderi bizzat mürşidin kendisi, dergahın postnişisi Kalender Çelebi idi...
Osmanlı nın gözümüzün önüne diktiği aldatıcı yön levhalarının kılavuzuluğuna itibar edip, Hacı Bektaş Veli yi yüzyıllar boyu Arap çöllerinde, Asyanın hiç bilmediğimiz steplerinde aradık. Halbuki o,bu coğrafyanın malı ve bu ülkenin kıymetlisidir...
Kızılırmak gibi çağladım aktim
El vurdum göğsümün bendini yıktım
Gül yüzlü dostumun bağına çıktım
Girdim bahçesine gül bozuk , bozuk
Pir Sultan Abdal
Vilayetname’ye Hacı Bektaş Veli’nin yaşamı ve soyağacı ile ilgili yapılan eklemelerin bir tarih değil, tarihi alt-üst etmek üzere Osmanlı tarafından bir türlü sonu gelmeyen isyanların ruhani merkezini içten yıkmak amacı ile kaleme alınmış bir ‘münasebetsiz senaryo’ olduğu çok belirgindir. Osmanlı’nın Hacı Bektaş Veli adı üzerinde kurguladığı düzmece Alevi tarihi, bir iktidar aracı olarak yüzyıllar boyu çok işe yaradı, tahminlerden ve tahammülden uzun hüküm sürerek Osmanlı’dan Cumhuriyet Türkiye’sine miras olarak aktarıldı.
Sayfa 47 - KalkedonKitabı okudu
Bu dergâh, tarifine kelime bulamadığımız o 'gül yüzlü dost 'un makamıdır. Bu dergahın bahçesinde açan alı al, moru mor çiçekler sularını yücelerden ,yüce dağlardan alırlar...