Bir,biri Ardına geliştirilen ve "Atatürk Devrimleri" olduğu belirtilen kılık-kıyafet gibi reformların amacının "Batılılaşma" ve "Çağdaşlaşma" olduğu söylenir.
Hilafet, saltanat ve Şeyhülislamlık kurumlarının kaldırılması da bu kapsam içerisinde değerlendirilir.
Ancak bu reformların temelinde etnik ve kültürel farklılıkların yok edilmesiyle, "yeni bir ulus" yaratma isteği vardır.
Tarihi, etnik ve kültürel değerleri, hafızası, gelerek ve görenekleri yok edilerek veya yeniden kurgulanarak yaratılan bu ulus devlet anlayışının, Türkiye
coğrafyasına ve "eşyanın doğasına" ne denli uygun olup olmadığını ise dikkate alınmamıştır.
Zira, elde bu anlayışı hayata geçirecek bir "devlet" vardır ve direneni bekleyen kader ezilmektir.
Oysa biz geçmişi “karıştırmıyoruz”; aksine o geçmiş sürekli olarak bizi “karıştırıyor”. Doğrusu onu unutmak mıdır?
Doğrusu “unutmak unutturmak” değil, yüzleşmektir.
Almanya Şansölye Will’i Brand Yahudi soykırımı anıtı önünde diz çöküp bütün Yahudilerden kendi halkı ve devleti adına özür dilemeseydi, Almanya bu günkü Almanya olabilir miydi?
Birbiri ardına geliştirilen ve "Atatürk Devrimleri" olduğu belirtilen kılık-kıyafet gibi reformların amacının "Batılılaşma" ve "Çağdaşlaşma" olduğu söylenir. Hilafet, saltanat ve Şeyhülislamlık kurumlarının kaldırılması da bu kapsam içerisinde değerlendirilir. Ancak bu reformların temelinde etnik ve kültürel farklılıkların yok edilmesiyle, "yeni bir ulus" yaratma isteği vardır.