Benim gibi inanırsanız ruhumuz süreklidir . İyi olmakta kötü olmakta elindedir , o zaman bizi hep gökyüzüne çıkaran yolda yürüyüş nerede, ne şekilde olursa olsun dürüstlükten , bilgelikten , erdemden kopmayız . Sonucunda ise kendimizle tanrılarla huzur içinde yaşarız ; bununlada yetinmez , doğru olmanın karşılıklarını mutlaka Birgün alırız; yarışmalarda kazanan insanların çeşitli hediyeler almaları gibi . O zaman bu dünyada anlattığımız o bin yıl sürecek yolcukta da mutlu oluruz !
İnsanlar kötülüğe akınlarca gider, onu kolayca elde ederler ; kötülüğün yolu düz , olduğu yer yakındır ; iyiliğe ulaşmanın önünde tanrıların koyduğu alın teri vardır , ona ulaşan yol ise uzun , zorlu ve diktir .
İşlenen kötülüklerde ise günahlarını bağışlatabileceklerine de inanırlar .
Yani ‘Yalvarmayla tanrılar dahi kandırılabilir ‘
İnsanlar , yaşamlarının büyük bir kısmını , mahkemelerde sanık ya da davacı olarak geçirmekle kalmayıp , güzellikten de anlamadığı için , ‘ Haksızlık etmekte ustayım , her türlü oyuna aklım erer, ceza giymemek için kaçamakların , hepsini uygulayıp bir yılan gibi sıyrılarak savunmasını bilirim . ‘ diye böbürlenir . Hem de tüm bunlar küçücük , değersiz sorunlar için olur ; böyle bir kişi , hayatını uyuklayan bir yargıca muhtaç olmamak üzere yaşamanın ne kadar iyi olduğunu bilmez !