"Kitapları okuyanlardansın. Kitapları okuyanların ödevi bela karşısında sabretmektir."
Yıllar önce Devlet Ana'yı radyo tiyatrosunda dinlemiştim. Bu yıl yazarın ikinci kitabını okuduğum için çok mutluyum.
Gelelim kitaba; Osmanlı Devleti'nin henüz kurulmadan önceki Anadolu'nun durumu ve halkın yaşantısı anlatılmaktadır. Göçebe hayattan yerleşik düzene geçerken güçlü, güvenli, adaletli bir devlete duyduğu ihtiyacını da göstermektedir.
Kitabın adı niye "Devlet Ana" diye de düşünmeden edemedim.
Devletin, baba olması yetmez, devlet mutlaka ana olmalıdır diye düşündüm. Çünkü ana; düzen, ilgi, şefkat, temizlik, adalet sağlayan en büyük güçtür.
Kitapta tarihten bildiğimiz pek çok olayda anlatılmaktadır. Örneğin devlet otoritesi için hanedan kanı dökülmesi, cimri olayı, ilk yabancı kökenli sultan ve Yunus Emre gibi manevi değerlerden de bahsedilmiştir.
Bacı Bey karakteri ile atalarımızın kadına verdiği değeri daha iyi anladım. Niye şimdi bu kadar değersizleştiğimizi de asla çözemiyorum. Oysa ki 13. yüzyılda kadın savaşta, politikada, sosyal ve aile hayatında aktif bir birey iken, 21. yüzyılda ise ne yazık ki; değersiz, sürekli öldürülen, haklarına saygı duyulmayan kadınlar olduk.
Atalarımızın beylikten devlete geçişinde tarihi bilgiler eşliğinde araya güzel aşklarda serpiştirilerek harika bir kurgu ve dille yazılmış bu romanı mutlaka okumalısınız.
Ben çok beğendim, takdir sizlerin. Keyifli okumalar dilerim.