Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar 4

Devlet-i Aliyye - Âyânlar, Tanzimat, Meşrutiyet

Halil İnalcık

Quotes

See All
Okunası..
Modernleşme bir Türk hümanizminin doğuşuna bağlan­mıştır. Bu akıma bağlı olarak bazıları, rasyonel düşünceyi Batı mede­niyetinin temel ilkesi olarak belirtirler ki ve derler ki, Batı kültürünü Doğu kültüründen ayıran başlıca özellik, Batılı insanın eski Yunanlı gibi insana ve kainata nesnel bir gözle bakabilmesindedir. Olayları objektif bir şekilde gözlemleme ile rasyonel bir sisteme bağlama kabi­liyetidir. Modern insan, devlet hayatından özel yaşayış tarzına kadar her şeyi rasyonel bir şekilde düzenlemeye çalışır. Buna karşı Doğulu her şeyi mistik, ilahi bir sebebe bağlar. Onun gözünde Tanrı ile her hadise arasında doğrudan doğruya bir ilişki vardır. Bu sebepten Do­ğulu, olayları kontrol iradesini kendinde görmez. Halbuki Batılı insan doğal ve toplumsal çevresini kontrol gücünü kendinde görür. Onun içindir ki Batılı, Doğulu ile temasında onun davranışlarını irrational, fatalist [kaderci] olarak nitelendirir.
Reklam
Vay efendim 'd' harfi ile yazdin, sen Abdülhamid'i savunuyorsun
1876 Kânun-i esasî'sini rafa kaldıran Abdülhamid, zaman içinde hafiyeleriyle aydınları takip eden bir baskı rejimi oluşturdu.
On sekizinci yüzyıl boyunca daha çok bürokratların devlet idaresi başına getirildiğini görüyoruz.
Sayfa 4 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Demek ki sadece Hindistan'ı aramıyormuş...
Kristof Kolomb'un, günlük notlarında onu harekete geçiren gerçek faktörün, İslam dünyasını geriden kuşatarak Doğu'daki Hristiyan dostu Moğol hanı ile doğrudan ilişki kurmak, Hindistan ticareti ile denizyolunu açmak, Batı ve Doğu Hristiyanlarının işbirliğiyle Kudüs'ü almak olduğunu açıklar.
Okurken söyle bi içiniz sıkılmadı mi yaa
On dokuzuncu yüzyıl başlarında Osmanlı Imparatorluğu, ardı arkası kesilmeyen gaileler, çoğunlukla parçalanmalarla sonuçlanan büyük buhranlar nedeniyle her taraftan dağılmaya doğru gitmekteydi. Imparatorluğu on yıl kan ve ateş icin de bırakan ve ilk bağımsız Balkan devletinin kurulması ile sonuçlanan "Rum Fetreti"ni (1821-1830) Mehmed Ali isyanı (1826-1832) takip etmiş ve Osmanlı Devleti ağır tehlikelere göğüs geldikten sonra Avrupa'nın vesayetini kabul etmek suretiyle (boğazlar mymukavelenamesi, 1841) bir derece istikrar kazanabilmişti.
Reklam
Çok karışık bir şahsiyet II. Abdülhamid
Aslında Abdülhamid bir yandan Batı rejimleri ve ekonomilerine karşı aldığı tedbirler ve meşrutiyet rejimini geri getirmeye çalışanlara yani Batıcı aydınlara karşı izlediği politikalarla tutucu bir görüntü verirken, bir taraftan da ortaokula denk düşen rüştiyelerde ve liseye denk düşen idadilerde Batı'yı düşünce bakımından benimseyen bir yeni nesil yetiştiriyordu.
Sayfa 19 - Türkiye İş Bankası
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.