Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar 2

Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)

Halil İnalcık

Oldest Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656) Posts

You can find Oldest Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656) books, oldest Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656) quotes and quotes, oldest Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656) authors, oldest Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656) reviews and reviews on 1000Kitap.
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
30 yıldır Amerika ve Avrupa'da tartışılan ülkemizde ise daha yeni yeni degerlendirilen gerileme algısı ve bu algının merkezinde Osmanlı tarihinin dönemlendirilmesi.. 1603-1656 dönemi o günün tarihçilerince tagayyür ve fesad devri olarak kaleme alındı, Lütfi Paşa'dan Koçibey'e birçok devlet adamı bunu devletin çözülmesine yordu ve hükümdarlara çözüm önerileri sundular.. Aslında bu dönem günümüz tarihcilerince kriz ve dönüşüm dönemi olarak yeniden adlandırılmakta. Iste bu kitap tamda yaşanan krizi Halil Inalcık' ın arşiv çalışmaları ile bize sunuyor.. III. cildini sabırsızlıkla bekliyorum :)
Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)
Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)Halil İnalcık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,157 okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
Osmanlı İmparatorluğu tarihi denildiği zaman hocaların hocası konumunda bulunan Halil İnalcık eserini okumayan ben Osmanlı Tarihi'ni okudum demesin zaten. Engin bilgisinden faydalanmaya çalışın. Hocamıza Allah rahmet eylesin.
Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)
Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)Halil İnalcık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,157 okunma
Reklam
·
Not rated
Osmanlı açısından geniş bir araştırmacı olarak Halil İnalcık eserleri başlı başına bir başyapıt ben ilk osmanlı devleti aliyye eserini okuduğunda her konuya girmiş bir üstad ile karşılaştım.
Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)
Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)Halil İnalcık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,157 okunma
Devlet işleri pâdişahın doğrudan kontrolü altındadır. Bürokrasi tarafına dan formüllendirilen her emir mutlaka pâdişah emri olarak çıkar. Çünkü devleti kuran, devletin (mülkün) sahibi pâdişahtır. Tanrı’nın devleti ona bağışladığına inanılır. Pâdişahlık Tanrı’nın bir bağışıdır. Otoritenin kaynağı Tanrı’dır. Onun dışında hiçbir siyasî otorite sahibi olamaz. Osmanlı Devleti’nde bu prensip o kadar derinliğine yerleşmiştir ki, bir pâdişah ölünce onun hayatında yaptığı bütün tasarruflar, atamalar düşer, hânedândan yerine geçen halefi berâtları yenilemezse, vezir, vali hiç kimse icra yetkisine sahip değildir, icraatları meşrü sayılmaz. Kanunî’nin ölümü (1566) ile bu tip mutlak pâdişah otoritesini temsil edemeyen pâdişahların (1566-1603 döneminde II. Selim, III. Murad, III. Mehmed) tahta gelmesi üzerine Osmanlı tarihinde otorite birliğinde dağınıklık ve sorumsuzluk dönemi başlamıştır.
Tahta Culûs
Kanunî Süleyman, Mekke şerîfine tahta çıkışını bildiren nâmesinde kendisinin “inâyetü’l-rabbâniyye” ile “serîru’s-saltanat’a” (Tanrı’nın bağışlamasıyla saltanat tahtına) culüs ettiğini belirtir. Kırım hanına gönderilen culüs mektubunda: “bi-irâdatillâh taht-i mevrüseye erişüp serîr-i saltanata culüs eyleyüb.” Bu ifadelerde saltanat tahtının Tanrı’nın bağışlamasıyla kendisine eriştiği belirtilir. Buna karşı II. Ahmed’in (1691-1695) culüs fermânı, geçmiş olayların ışığı altında ayrıntılı noktalar içerir. II. Ahmed’in tahta çıkışında ilân ettiği pâdişahlık fermânında belirttiği şu nokta dikkate değer: “Irsen ve istihkaken makâm-i saltanat ve taklîd-i hükümet ittifak-i ârâ ile cenâb-i sa’âdet-me’âbıma teşrif olunup.” Bu ifadede pâdişahlığın “irsen ve istihkaken” atadan irs ile geldiği ve hakkı olduğu, devleti idare etme görevini (taklîd-i hükümet) üstlendiği ve bu yetkilerin söz sahipleri tarafından itirazsız kabul edildiği, ulemâ, vezirler ve saray erkânından kimsenin karşı çıkmadığı, İslâm gelenek ve kurallarına uygun olarak egemenliğinin tanındığı (bî’at edildiği) belirtilmektedir.
Sayfa 59 - Türkiye iş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
III. Murad Öldüğünde, Manisa sancağında bulunan Şehzâde Mehmed’e gizlice adam gönderip çağırdılar. Mehmed doğru hareme gelip Vâlide sultanla buluştu. Arkasından devlet erkânı bi’at ettiler. III. Mehmed, eski kural gereği sancaktan gelerek tahta oturan son pâdişahtır. Halefi I. Ahmed, haremde Vâlide sultan gözcülüğünde pâdişah olmuştu. Bu yöntem,
Reklam
Padişahın onayına sunulan senelik muhasebe defteri (dolap), dilimize yolsuzluklar nedeniyle yerleşecektir.
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 63 days
Devlet-i Aliyye'nin ilk kitabında Osmanlı'nın neden büyük ve kudretli olduğunu görürken , ikinci kitap Devlet-i Aliyye "tagayyür ve fesâd" ise Osmanlı'nın neden kudretini yitirdiğini gözler önüne seriyor. Valiliklerin makam mevkilerin bizzat devletin kendisi tarafından rüşvetle verilişi ile nerede bir rüşvetçi ve hırsız varsa devletin yönetimine geçişine şahitlik ediyorsunuz. Padişahların kafesten devletin başına geçmesi, çocuk padişahların annelerinin yönetimde olması, farklı tarikatların farklı padisahlarca kollanması, askerlerin ulemayı da arkalarına alarak devletin yönetim kadrolarını değiştirmeleri Osmanlıyı hazin sona doğru sürüklüyor. Mutlaka okunması ve ders çıkarılması gereken muhteşem bir eser. Kitabın son kısmında bilgi ve belgeler ile telhisler var.
Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)
Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)Halil İnalcık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,157 okunma
544 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
osmanli tarihi uzerine objektif olup,fazla yorum icermeyen, genelde belgelere dayanan,ben osmanli tarihini okumak ve oldugu gibi degistirilmeden yansiz bir bakis acisiyla ogrenmek istiyorum diyenler icin, hazirlanmis; mukemmel bir eser. Halil hocanin usta kaleminden
Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)
Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)Halil İnalcık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,157 okunma
544 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 days
Tagayyür ve Fesâd... II. Cilt, Osmanlı imparatorluğu’nda padişahlık otoritesinin nasıl zedelendiğini anlatıyor. Klasik dönem saltanat anlayışının yıkılışı, kafes sistemiyle yetişen ve çocuk yaşta tahta çıkarılan padişahların devlet işlerinde harem etkisi altında kalması, rüşvet yolu ile devlet mevkilerine gelmenin yaygınlaşması, o dönem Avusturya ile uzun süren savaşın götürüleri, Yeniçeri-Sipahi-Darüssaade ağaları arasında süre gelen yönetimde söz sahibi olma hırsı, II. Osman’ın katli, Çınar Vakası ve daha bir çok isyan, Kösem Sultan ve Ocak Ağalarının iktidarı, Turhan Sultan ve Darüssaade Ağası dönemi, baş gösteren ekonomik sıkıntılar, akçada değer kaybının süreci ve önemi su götürmez olan daha bir sürü gerçek, Halil hocanın kaleminden derinlemesine, dönemin telhis ve belgeleriyle birlikte tarafsızca gözlerinizin önüne seriliyor.
Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)
Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)Halil İnalcık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,157 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.