Devlet ve Hukuk Üzerine

Karl Marx

Devlet ve Hukuk Üzerine Posts

You can find Devlet ve Hukuk Üzerine books, Devlet ve Hukuk Üzerine quotes and quotes, Devlet ve Hukuk Üzerine authors, Devlet ve Hukuk Üzerine reviews and reviews on 1000Kitap.
Bütün öteki burjuva yasaları gibi, miras yasaları da toplumun üretim araçları, yani toprak, hammadde, makineler vb. üzerindeki kapitalist özel mülkiyete dayalı yerleşik ekonomik örgütlenmesinin yaratıcı nedeni değil, doğal sonucudur. Bunun gibi, köleler üzerindeki miras hakkı da köleliğin nedeni olmayıp, tersine, kölelik, köleler üzerindeki miras hakkının nedeni olmuştur. Burada olup biten, nedenle ilgilidir, yoksa sonuçla de­ğil; ekonomik temelle ilgilidir, yoksa hukuki üst yapı ile değil.
Sayfa 51 - Çağdaş hukukçular derneği yayınları pdfKitabı okudu
Hukukun toplum tarihinden bağımsız bir tarihi yoktur.
Sayfa 40 - Çağdaş hukukçular derneği yayınları pdfKitabı okudu
Reklam
Uygarlıkta en yüksek gelişmesine ulaşan kölelikle birlikte, toplumun, bir sömüren ve bir de sömürülen sınıfa ilk büyük bölünüşü başladı. Bu bölünme tüm uygar dönem boyunca sürüp gitti. Kölecilik, sömürünün antik dünyaya özgü ilk biçimidir; onu Orta Çağda serflik, modern zamanlarda ücretli emek izler. Bunlar, uygarlığın üç büyük çağı için karakteristik olan üç büyük kölelik biçimidir.Uygarlığın başladığı meta üretimi aşaması, iktisadi bakımdan: 1) Paranın, böylelikle parasal sermayenin, faizin ve tefeciliğin; 2) Üreticiler arasında aracı sınıf olarak tüccarların; 3) Özel toprak mülkiyetinin ve ipoteğin; ve 4) Egemen üretim biçimi olarak köle eme­ğinin devreye girişiyle belirlenir. Uygarlığa denk düşen ve onunla birlikte kesin egemenlik kuran aile biçimi, monogamidir, erkeğin kadın üzerinde egemenliğidir, ve toplumun iktisadi birimi olarak bireysel ailedir. Uygar toplumun özeti, tüm tipik dönemlerde yalnızca egemen sınıfın devleti olan ve tüm durumlarda esas olarak ezilen, sömürülen sınıfı baskı altında tutma makinesi olarak kalan devlettir. Uygarlık için karakteristik olan, ayrıca bir yandan tüm toplumsal iş bölümünün temeli olarak kent-köy karşıtlığının sabitleşmesi; diğer yandan, mülk sahibinin, öldükten sonra da mülkü üstünde istediği gibi tasarrufta bulunabildi­ği vasiyetnamelerin ortaya çıkışıdır.
Sayfa 35 - Çağdaş hukukçular derneği yayınları pdfKitabı okudu
Analık hukukunun yıkılışı, kadın cinsinin evrensel, tarihsel yenilgisi oldu. Erkek evde bile yönetimi eline aldı. Kadın aşağılandı, köleleştirildi ve salt erkeğin bir zevk ve çocuk doğurma aleti derekesine düşürüldü ... Kadının tek erkeğe sadakatini ve bu yoldan da çocuğun babasının kimliğinin güvenilir biçimde saptanmasını sağlayabilmek için, kadın erkeğin egemenliği altına alındı.
Sayfa 17 - Çağdaş hukukçular derneği yayınları pdfKitabı okudu
İnsanlar tarihlerini kendileri yaparlar fakat diledikleri gibi de yapamazlar; kendi seç­tikleri koşullar altında değil, fakat geçmişten gelen maddi koşullar altında yaparlar.
Sayfa 10 - Çağdaş hukukçular derneği yayınları pdfKitabı okudu
Biçimi ne olursa olsun, toplum, insanların karşılıklı eylemlerinin ürünüdür. insanlar kendileri için şu ya da bu biçimde bir toplum seçmekte asla özgür değildirler. Üretici güçlerin belirli bir gelişme aşamasını alırsanız, ticaretin ve tüketimin belirli bir biçimini bulursunuz. Üretimin, ticaretin ve tüketimin belirli bir gelişme aşamasını alırsanız, buna denk düşen bir toplumsal düzen, buna uygun bir aile, bir zümre veya sınıf örgütlenmesi,tek sözcükle, buna denk düşen bir "sivil toplum" (societe civile) bulursunuz. Böyle birtoplumu alırsanız, buna denk düşen ve aslında toplumun resmi görüntüsünden başkaca bir şey olmayan "politik devlet"i (etat politique) bulursunuz.
Sayfa 9 - Çağdaş hukukçular derneği yayınları pdfKitabı okudu
Reklam
Tarihsel Maddeci Dünya Görüşü
Felsefenin, özellikle de çağdaş felsefenin temel sorunu, düşünceyle varlığın ilişkisi sorunudur. insanlar eski çağlarda kendi biyolojik varlıkları konusunda tam bir bilgisizlik içinde bulunuyorlardı. Onlar, rüyalarındaki imgelerin dürtüsüyle, düşüncelerinin ve duygularının fiziksel varlıklarının bir ürünü olmayıp, ruh adıyla bu fiziksel varlığın içinde yer aldığı ve bu ruhun da ölünce fiziksel varlıktan ayrıldığı inancına kapılmışlardı. insanlar oldum olası bu ruhun dünyayla ilişkisi hakkında düşünmek zorunda kaldılar. Eğer ruh ölümden sonra bedenden ayrılıp yaşamını sürdürebiliyorsa, ruha ölüm yakıştırmaya da yer ve gerek yoktu. işte ruhun ölümsüzlüğü inancı böyle oluştu. Ruhun bedenin yok oluşundan sonra ne olacağı ve ne yapacağı konusunda bilgisizlik ve sıkıntı ölümsüzlük sanrısını, ardından da çok tanrılara inancı, son aşamada da tek tanrıya inancı doğurdu.
Çağdaş hukukçular derneği yayınları pdfKitabı okudu
Düşünceleriniz, görüşleriniz, burjuva üretim ve mülkiyet ilişkilerinin ürünleridir. Tıpkı hukukunuzun kendi sınıfınızın yasa katına çıkarılmış bir iradesi oluşu gibi. Bu öyle bir iradedir ki içeriği de yine kendi sınıfınızın maddi, ekonomik yaşam koşullarınca saptanır.
Çağdaş hukukçular derneği yayınları pdfKitabı okudu
Din
Dini insan yaratır; yoksa din insanı yaratmaz. Aslında din henüz kendini bulamamış ya da kendini sonradan yitirmiş insanın saplantısıdır. Din halkın afyonudur. insan dini yaratırken tersyüz edilmiş bilincini yansıtır. Sonuçta din insan beyninde başı üstüne çevrilmiş dünyanın genel kuramı, ansiklopedik özeti, popüler algısı, manevi ekseni, meşruluk dayanağı ve resmi onayı halini alır. Öyleyse dine karşı mücadele aslında bu çarpıtılmış dünyaya karşı mücadele ile örtüşür. Bilimin görevi bu gerçek dışı dünyanın gerçek içyüzünü ortaya koymaktır.
Çağdaş hukukçular derneği yayınları pdfKitabı okudu
Egemen sınıfın düşünceleri, her çağda, toplumun egemen düşüncelerini oluş­turur. Çünkü toplumun yönetici maddi gücünü oluşturan sınıf, aynı zamanda o toplumun yönetici manevi, fikri gücünü de oluşturur. Maddi üretimin araçlarını elinde tutan sınıf, düşünce üretiminin araçlarını da denetler. Böylece, düşünce üretiminin araçlarından yoksun bulunanların görüşleri, bu araçlara sahip bulunan sınıfın egemenliği altına girer.
Çağdaş hukukçular derneği yayınları pdfKitabı okudu
325 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.