Devletlerarası Sömürge Kürdistan

İsmail Beşikçi

Devletlerarası Sömürge Kürdistan Sözleri ve Alıntıları

Devletlerarası Sömürge Kürdistan sözleri ve alıntılarını, Devletlerarası Sömürge Kürdistan kitap alıntılarını, Devletlerarası Sömürge Kürdistan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendi görüşlerinizi kitlelere benimsetmek için her türlü devlet olanaklarını kullanıyorsanız, sizi eleştiren düşünceyi ise cezalandırıyorsanız, sizin düşüncenizin de hiçbir inandırıcılığı olmaz. Fikir mücadelesi böyle olmaz. Bunun adı düşünceye karşı devlet terörü uygulamaktır. Bu kaleciyi kale direğine bağlayıp gol atmaya benzer.
Dili yasaklanmış bir insanın dili koparılmış demektir.
Sayfa 27 - Alan YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Böl_yönet ulusun beynini dağıtmaktır,iskeletini parçalamaktır.Böylesine güçlü bir darbe yiyen halk, bir daha kendini kolay kolay toparlayamamaktadır.
Sayfa 22 - Alan YayıncılıkKitabı okudu
Kürtçe bir dilin olmadığı, bu isimle bilinen dilin Türkçenin bir şivesi olduğu iddia ediliyordu.
Sayfa 9 - Alan YayıncılıkKitabı okudu
Eğer herhangi bir ulusu boyunduruk altında tutmak istiyorsan, o halkı köleleştirmek ve kişiliksiz bırakmak istiyorsan, eğer herhangi bir bölgede, sömürgeciliğin sürüp gitmesini istiyorsan, bu senin temel bir politikan ise o zaman o ulusu alfabesiz bırakacaksın. O halkın veya ulusun dilini ve kültürünü yaşamasını yasaklayacaksın.
Lozan antlaşması Türkler için bağımsız bir devletin kurulmasıdır.Bağımsız Türk Devleti' nin uluslararası bir antlaşmayla garanti altına alınmasıdır.Kürtler için ise esarettir, köleleşmenin,sömürgeleşmenin kurumlaşmasıdır.,
Sayfa 21 - Alan YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Dünya tarihi sadece yazılı olaylardan, kitapların yazıldığı olaylardan ibaret değildir.
Sayfa 98 - Alan YayıncılıkKitabı okudu
Kürtler ezilen bir ulustur.Ulusal ve demokratik hakları gaspedilmiştir.Ortadoğu'nun ortasında bölünmüş, paylaşılmış bir ulustur.Kürdistan devletler arası bir sömürgedir.
Sayfa 96 - Alan YayıncılıkKitabı okudu
Bir Türk köylüsü ne oldu da bu duruma gelebildi?. Türkiye de toplumsal, siyasal ve sınıfsal olayların gelişiminde ne görmüş olabilir ki ? Kürt’ler için hayatını feda edebilsin.
Eğer herhangi bir ulusu boyunduruk altında tutmak,o halkı köleleştirmek ve kişiliksiz bırakmak istiyorsan,eğer herhangi bir bölgede,sömürgeciliğin sürüp gitmesini istiyorsan,o zaman o ulusu alfabesiz bırakacaksın.o halkın dilini ve kültürünü yaşamasını yasaklayacaksın.o dilin ve kültürün gelişmesini engellemek için her türlü önlemi alacaksın.kısacası o halkın ulusal bilince ulaşmasına engel olacaksın.çünkü ulusal bilince ulaştığı zaman kendi tarihini,kendi hayatını,yaşamak isteyecekrir buda sana baş kaldırmaktır.Çünkü dili yasaklanan ve bunun bilincine varmayan bir halkı sindirilmiş, duyarsız hale getirilmiş,köleleşmiş bir halktır.Böyle bir halkın yaşadığı bir ülkede her türlü ekonomik ve politik sömürüyü sürdürmek mümkündür.
Reklam
Türk üniversiteleri hep Kürdlerin aslının Türk olduğu, Kürdçe diye bilinen bir dilin mevcut Olmadığını konusunda incelemeler, propagandalar yapar.
Kürdistan'ın durumu tam sömürge ve yarı sömürge statülerinden hiçbirine uymamaktadır. Kürdistan sömürge bile değildir. Kürt halkı sömürge bile olamamıştır. Kürdistan'ın ve Kürt ulusunun siyasal statüsü sömürgeden bile çok aşağıda durmaktadır. Kürdistan'ın hiçbir siyasal statüsü, siyasal kişiliği yoktur. Kürtler, köleleştirilmek, kişiliksizleştirilmek, adıyla sanıyla, diliyle, kültürüyle tarihten ve yeryüzünden silinmek istenen bir halktır.
Sayfa 14 - Yurt Kitap
Türkiyenin Kürdistan'da uyguladığı en geçerli politika devlet terörüdür. Türkiyenin Kürd Sorunu karşısındaki tek politikası budur. Türkiye'nin Kürd Sorunu'na karsi devlet terörü uygulamaktan baska bir politikası yoktur. Yani “Öyle bir baskı uygulayalım ki, hiç kimse Kürd sözünü ağzına alamasın, Kürd ulusal ve demokratik haklarından söz edemesin. Öyle bir cezalandırma ve yıldırma sistemi uygulayayım ki, Kürd Sorunundan söz edenler bu cezanın, sadece kendileriyle bitmeyeceğini, ailelerini, köylerini, asiretlerini de kapsam içine alacağını bilsinler, korksunlar, bu işlerden uzak dursunlar.."anlayışıyla hareket edilmektedir. Fakat bütün bu işkencelere, katliamlara, sürgünlere rağmen, mahkûmiyetlere, yoksulluklara rağmen, Kürdistan hakkındaki incelemeler, araştırmalar günden güne artmaktadır. Kürd dili ve Kürd kültürü üzerindeki incelemeler günden güne çoğalmaktadır. Kürd ulusal ve demokratik hakları konusundaki istemler çoğalmaktadır, yoğunlaşmaktadır ve bu istekler çeşitli biçimlerde fade edilmektedir.
Kürdler düsünce ve eylemlerini Türk Solu'na ve Türk sosyal demokrasisine göre olusturmaya calismaktadirlar. Halbuki Kürdler birtakim seylere haklari olduklarina önce kendileri inanmalidirlar. Eger bu inanc, bu güven varsa, hiç kimsenin, hicbir çevrenin tavır ve davranışı Kürdleri etkilemez Kürdler herhangi bir konuda bir düsünce ileri sürerken veya elem yaparken, falanca sol akim bize ne der diye düsünmez. Kürdler eger Kürdçe konusmanin ve yazmanin son derece dogal bir hak olduguna inaniyorlarsa bu haklarini kullanirlar. Bunun için falan filan yasalarin degismesini veya yürürlükten kaldirilmasini beklemezler. Bülent Ecevit gibi, Erdal inönü gibi, Prof. Mümtaz Soysal gibi, Ugur Mumcu gibi, Ismail Cem gibi, Prof. Toktamis Ates gibi Türk ırkçılığın ve sömürgeciliginin en has isimlerine Kürdçe konusmanin ve yazmanin cok dogal bir hak oldugunu anlatmaya, onları ikna etmeye calismazlar. Düsüncelerinden ve tavirlarindan dolayı bir cezai takibat ile karsi karşıya kalırlarsa, bunlar savunmak için de her türlü çabayı gösterirler.
Kürtler hiçbir yerde Kürt sayılmıyorlar.
Sayfa 11 - Alan Yayıncılık
100 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.