En Yeni Devletlerarası Sömürge Kürdistan Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Devletlerarası Sömürge Kürdistan sözleri ve alıntılarını, en yeni Devletlerarası Sömürge Kürdistan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şeyh Said Kürt isyanında İngilizlerin Kürtlere yardım ettiği büyük bir aldatmacadır. Zira o yıllarda İngilizler Kürtlere karşı Güney Kürdistan kanlı bir savaş yürütüyorlardı.
…Irkçı ve sömürgeci bir zihniyetin üreteceği demokrasi de ancak bu kadar olabilir. Fakat bu tür kişiler, Bulgaristan'da herhangi bir gazetecinin, oradaki Türk azınlığı ile ilgili olarak, "Bulgarca öğrenmemişlerse, bunun suçlusu Türkler değil, Bulgarca öğretmeyen devlettir.." biçimindeki açıklamalarına şiddetle tepki gösteriyorlar. Türkçe konuşmanın ve Türkçe öğrenmenin temel bir hak olduğunu belirtiyorlar. Irkçılık kısaca budur. Kendi ulusu için istediği haklan, örneğin dil, kültür haklarını, başka bir halk için, başka bir ulus için layık görmemek. Bu ırkçı ve sömürgeci zihniyet insanları ve kurumları çifte standartlı düşünmeye ve davranmaya zorlamaktadır.
1988 yılı Mart ayı ortalarında, Güney Kürdistan'da Halepçe kenti, İran yönetimiyle ortak hareket eden Kürt peşmergelerin eline geçmiştir. Sömürgeci Irak yönetimi, kenti terketmek zorunda kalmıştır. Fakat geri çekilirken kente kimyasal silahlarla saldırmıştır. Ajansların verdiği habere göre 5.000 Kürt insanı kimyasal silahların kullanılması sonucu yaşamlarını kaybetmiştir.. 10.000 kişinin üzerinde yaralı vardır. Kürt kaynakları bu sayıların aslında çok daha büyük olduğunu vurgulamaktadırlar. Bu kuşkusuz büyük bir soykırımdır. Bu soykırımda çocuklar, kadınlar, yaşlılar kitleler halinde yaşamlarını yitirmişlerdir. Bu vahşet karşısında, Türk Hükümeti'nin, Türk siyasal partilerinin, Türk üniversitesinin, yazarların, günlük Türk basınının, TRT nin sergilediği tavır, üzerinde dikkatle durulması gereken bir tavırdır. Filistin-Israil mücadelesinde bir Filistinlinin ölümünü yoğun bir biçimde protesto eden, kamoyuna duyuran bu kurumlar, Güney Kürdistan'da, Halepçe'de 5.000 den fazla Kürt insanının katledilmesine, 10.000 den fazla insanın yaralanmasına neden olan soykırım karşısında sessiz sedasız kalmayı tercih etmişlerdir. Olayı görmezden duymazdan gelmişlerdir. Sorunun odak noktası budur.
Frantz Fanon şöyle diyor: Sömürge ülkelerde halkı
örgütlendirmek, silahlı mücadele düzeyine getirmek son derece zor bir olaydır. Çünkü bu
ülkelerde halk sindirilmiştir. Halk korku ve yılgınlık içindedir. Sömürgeci güç halktan,
kendisinden korkmasını, kendi emirlerinin dışında hareket etmemesini istemektedir.
Baskı, zor, zulüm, hakaret, horlama insanlarda ve yığınlarda derin bir ruhsal çöküntü ya-
ratmıştır. Halk kendine güvenemez. Ailesine, aşiretine, köyüne, akrabasına güvenemez.
Yarınına güvenemez. Halk, kendini, ailesini, akrabalanm, ulusunu olağanüstü derecede
küçük görür. Sömürgeci güçleri ise olağanüstü derecede büyük görür. Onlarla hiçbir zaman mücadele edilemeyeceğini düşünür. İnsanlar kendilerine çizilen ve dayatılan kadere
razı olmuşlardır.