Kırk dört yaşında Osmanlı Saltanatını devralan Selim, uzun boylu, açık alınlı, mavi gözlü ve sarışındı ama aynı zamanda yorgun ve alkolikti. En güzel gençlik yıllarını valilik yaptığı Manisa'da yağlı ilmeği sürekli boynunda hissetmekle geçirmişti.
Sultan Selim"in, belki tek, ama en önemli fazileti, insana yaraşır davranışı, güçsüzlüğünü kabul edip devleti kendi yerine Sokulu Mehmet Paşa'nın yönetmesine izin vermesiydi.
Bana bağışlarken aceleci olmamamı öğütledi.
Bağışladığımız kişi yaptığının zararsızlığına inanıp aynı şeyi, hatta şiddetini artırarak, bir başkasına da yapabilirmiş.
İnsanoğlu kulağından zehirlenirdi.
Söylentileri duymuştu bir kez, onları yok sayamıyor, ne denli düşünüp taşınrsa taşınsın, içini kemiren bu sorudan bir an olsun kurtulamıyordu.