Die Kunst der Unordnung

Luciano De Crescenzo

En Eski Die Kunst der Unordnung Sözleri ve Alıntıları

En Eski Die Kunst der Unordnung sözleri ve alıntılarını, en eski Die Kunst der Unordnung kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... ve tavuk yüzünü sadece hasta olduğumuzda veya tavuk hasta olduğunda gördüğümüz (yoksulluk) dönemler(iy)di.
Yemekten sonra ışıklar söndürüldü ve salona dört pasta getirildi. Her birinin üzerinde çikolatayla bir rakam yazılmıştı ve pastaların üzerinde rakamlar adedince mumlar vardı. Elbette bu rakamlar Fofo'yu lotoda kazandıran rakamlardı. [...] (Derken davetliler bir konuşma yapmasını isterler) O günden bu yana çok zaman geçti, sözlerini tam olarak hatırlamam mümkün değil. Ama içerik olarak Fofo şunları söyledi: "Değerli arkadaşlar, paranın aslında hor görülesi bir şey olduğunu düşündünüz mü hiç? Beni bir anlığına dinleyin ve haklı olduğumu göreceksiniz. Bin lira (Italyan lirası) bir kağıt parçasından başka bir şey değildir - üstelik genelde kirlidir de. Hayatın anlamını ısrarla, beceriksizliğimizle görmek istemeyen bizleriz sadece ona böylesi bir önem yükleyen. Bugün ben zenginim ve siz bana yüzünüzde bir gülümseme ile bakıyorsunuz. Dünse fakirdim ve siz beni gördüğünüzde sizden yüz lira borç isterim korkusuyla caddeyi değiştiriyordunuz. Ve fakat yine de ben Fofo namlı Alfonso Pisacane hep aynı kişi oldum. Eğer dün adil idiysem bugün de adilim. Eğer dün kötü bir insandıysam, bugün de kötü bir insan olmalıyım. Ve bunun için soruyorum size: Nasıl oluyor da, benim hakkımdaki yargınız yalnızca arka cebimde bulunan paraya bağlı oluyor?
Reklam
"De bakalim, seninle kuşkucuların onuruna bir oyun oynayalım mı? Ben sana bir rakam söyleyeceğim ve sen de bana onunla alakalı aklına ilk düşünen kelimeyi söyleyeceksin." "Düşünmeden mi? Umarım cevaplarım çok saçma olmaz" "Hadi bir deneyelim bakalım. Tamam: Bir?" "Parmenides. " "İki?" "Şüphe." "Üç?" “(erkek) Sevgili." "Dört?“ "Mahşer." "Beş?“ " Duyular." "Altı?" "Kibir." "Yedi?" "Ölümcül günahlar, notalar, cüceler, tepeler, Roma'nın kralları..." "Yeterli. Sekiz?" "Aklıma birşey gelmedi." "Dokuz?" "Beethoven." "On?" "Pisagor" "Sıfır?" “Ölüm... Tanrıya inanmayanlar için." "Sonsuz? " "Ölüm... Tanrıya inananlar için."
"... Ve şimdi soruyorum sana: sıfır elma ve sıfır öpücük aynıdır diyebilir miyim, yoksa birinci ve ikinci sıfırın arasında bir nitelik farkı var mıdır?“ “Bu muhatabına bağlı" dedi (profesör) Caccioppoli. "Eğer bir matematikçi ile konuşuyorsan, sıfırı, üç, sekiz veya herhangi bir başka sayı gibi kullanabilirsin. Ama yok eğer bir şair ile konuşuyorsan, durum değişir. Çünkü onun için sıfır ve sonsuz sayı değildirler, duygu ifadeleridirler."
"Sıfır ve sonsuz" diyerek izahata başladı Caccioppoli, "rakam değildirler, çoğunun sandığı gibi, birer Camorra-killer (mafya tetikçisi) dirler. Ve bunu size ispat edebilirim: sıfırı herhangi bir sayı ile çarpsak sonuç ne olur? Evet, sonuç her zaman sıfır olur. [...] Sıfır çarpıldığı rakamı kırar, öldürür, yok eder. Ve aynısı sonsuz ile de olur: sonsuzu herhangi bir rakam ile çarptığınızda sonuç her zaman sonsuz olur. Demek ki şöyle diyebiliriz: sıfır da sonsuz da kendi suretlerine benzer ürün meydana getirirler. Peki ya sıfırı sonsuz ile çarpsak ne olur? Burada hangisi hangisine hükmeder? Hangisi daha güçlüdür? Hangisi daha insafsız bir Camarro-Killer'dır? Not Cevap yorumda...
Felsefenin tokların uğraşı olduğuna atıf...
"Fakat Sokrates, seni bulmuş olma bahtiyarlığını yaşıyorum madem, bu fırsatı kullanıp senden malumat rica edeyim: Felsefe ne zaman başladı?" "Haklı bir soru, cevabıysa zor hatta imkansız. Önce felsefenin ne olduğunu belirlemek gerekir. Ve sana itiraf etmeliyim ki, ben bugün hala bilmiyorum ne olduğunu. İlk insanla başladığını söyleyebilirim mesela, hemen yemeğini yer yemez yapmış olmalı."
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.