Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları

Nikolay Gogol

Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları Quotes

You can find Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları quotes, Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ruhunun içine kendi bakabilip de orada olanları görebilseydi geceleri uyuyamaz, bir daha gülemezdi ömründe.
Sayfa 222 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
:D
Siz de bilirsiniz, bir kadın için, evlerden ırak, şeytanla öpüşmek bile, başka bir kadın için güzel demekten çok daha kolaydır.
Reklam
'' Çok tuhaftır bizim şu dünyamız! Üzerinde yaşayan yaratıkların hepsi birbirinin kuyusunu kazmaya, birbirini gülünç duruma düşürmeye çalışır. ''
Sayfa 129Kitabı okudu
'' Geride kalandır üzülen! Yüreği keder, hüzün doludur, teselli bulamaz bir şeyde... ''
Neşelenince neler yapmaz ki insan!
Sayfa 57 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 5. Basım - İvan Kupalo GecesiKitabı okudu
Reklam
Karşıdan gelenlerin çoğu bizim mujiğin yanından geçerken şapkalarını çıkarıp selamlıyorlardı onu. Ne var ki, kırlaşmış saçı sakalı, yürüyüşündeki ağırbaşlılığı değildi onları buna zorlayan. Bu saygının nedenini anlamak için başınızı birazcık kaldırıp yukarı bakmanız yeterliydi: Mujiğin güzel kızı oturuyordu yükün üstünde.
Sayfa 11 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 5. Basım - Soroçinets PanayırıKitabı okudu
Kendi Olmayan İnsana Dair Ufak Bir Hikâye
Bir papazın yanında Latince okuma yazma öğrenimi gören bir çocuk babaevine döndükten sonra hep Latince konuşur olmuş. Anadilini unutmuş sanki çocuk. Konuşurken sözleri ağzının içinde geveleyip duruyormuş. Küreğe... kürekus, kadına... kadınus diyormuş. Günün birinde babasıyla tarlaya gitmiş. Tırmığı görünce babasına sormuş bizim Latince budalası: "Sizin dilde buna ne diyorlar babacığım?" Tam o anda da, ağzı açık, havaya bakarken tırmığın ağzına basıvermiş. Babası cevap vermeye hazırlanıyormuş ki, tırmığın sapı hızla kalkmış... çocuğun alnının ortasına inivermiş. "Pis tırmık!" diye bağırmış bizimki. Elini alnına götürürken bir arşın da geri fırlamış. "Ne fena acıttı alnımı Tanrı'nın cezası!" Böyle işte! Tırmığın adını hemencecik hatırlayıvermiş yavrucak...
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 5. Basım - ÖnsözKitabı okudu
Gelgelelim zavallı Petrocuğun olup olacağı gri bir kaftanı vardı, onun da üzerinde, sıradan bir Yahudinin cebinde taşıdığı altından çok yama vardı.
Sayfa 48 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
1,000 öğeden 801 ile 810 arasındakiler gösteriliyor.