Comments and Reviews
540 syf.
10/10 puan verdi
Booktok'ta çok fazla görünce ve çok fazla seveni olunca direkt aldığım bir kitaptı Dikenler ve Güller Sarayı. Hiç pişman değilim, iyi ki almışım. Keşke devam kitaplarını da alsaydım, en kısa zamanda onları da almayı düşünüyorum.
Kitaptaki olaylar klişe gibi gözükse de, yazarın anlatımıyla konu çok daha güzel olmuş. Feyre çok güçlü bir karakterdi ve benim için güçlü kadın karakterler 1-0 önde oluyor. Kitaptaki en sevdiğim karakter Lucien oldu. Ukala tavrı, şakaları, mükemmel enerjisi ile çok tatlı bir karakterdi. Tamlin, yani erkek karakterimiz çok iyi birisiydi, aslında Tamlin için diyecek bir şey bulamıyorum. Ukala ama bir o kadar da kibar biriydi, hikayenin en naif insanı diyebiliriz bence.
Feyre'nin büyük ablası Nesta'nın baştaki tavrı yüzünden, kafamı duvarlara vurasım geldi ama sonradan sevdiğim bir karakter oldu ve duyduğum kadarıyla devam kitaplarında kendisini daha çok görecekmişiz. Ryhsand... Kitabın 300. sayfasından sonra aramıza katılan o aşık olunan karakter. Tüm kitap boyunca gelmesini bekledim 300 sayfa nasıl geçti hatırlamıyorum... Beklediğime değdi mi? Evet! 
Sis ve Öfke Sarayı'nda daha çok seveceğimiz bir karakter olacakmış ama ben daha bu kitaptan bile sevdim kendisini.
Benim çok beğendiğim bir kitap oldu, en kısa zamanda devam kitaplarını alacağım. Okuyun işte ya çok güzel bir evreni vardı. 
Lordlar ve Varisler kitabını sevdiyseniz, bunu da seversiniz. Benzer yönleri vardı çünkü. Neyse işte okuyun, okutturun tsk.
*Spoiler YOK! Rahatça okuyabilirsiniz.*
Hitap ettiği yaş grubu: Genç yetişkinler ve üstü
Dikenler ve Güller Sarayı serisinin ilk kitabı. Seri aslında bir üçleme fakat farklı karakterler üzerinden hala devam etmekte.
Duygularım çok karışık. Bu kitaptaki baş karakterlerimiz Feyre ve Tamlin'den bahsetmek istiyorum biraz. Feyre. Feyre düşündüğüm kadar gıcık veya salak bir karakter değildi, yorumları okuduğum zaman Feyre'yi hiç sevmeyeceğimden endişelenmiştim açıkçası. Çok şükür öyle olmadı. Ama keşke aynı şeyi Tamlin için de söyleyebilseydim.
İlk kitapta, daha elle tutulur hiçbir şey yokken ben Tamlin'den nefret ettim. Feyre'yi saksı bitkisi gibi malikanesine kapatmasından nefret ettim. Ona sürekli kendisini oturup beklemesini söylemesinden nefret ettim. Feyre'nin ailesine bakarak geçirdiği yıllardan sonra, tek ihtiyacı olan şey özgürlükken, adam onu "sevdiği ve korumak istediği" için hapsetmek istiyor. Yani bunda hiçbir sakınca görmeyen bir zihniyeti var. Sonuç olarak Feyre'nin ona olan aşkını okumak düpedüz işkenceydi. Okumaya katlanamadım. Kitaba o kadar uzun süren bir ara verdim ki bu yüzden...
Karakterlere olan nefretim yüzünden puan kırmam doğru mudur bilmiyorum. Sonuçta asıl amaç beni sinir etmekse fazlasıyla başarılı olduğunu ve yüksek bir puanı hak ettiğini söyleyebilirim. Ayrıca beni sinirlendirmesi dışında kitabın hiçbir kusuru yoktu. Dili, sürükleyiciliği, heyecanı yerindeydi.
Sonraki kitapların nasıl birer şaheser olduklarını çok duydum. O yüzden tabii ki size bu seriyi öneriyorum. Bence başlayın, bakalım siz ilk kitapta nelere sinirleneceksiniz..
Keyifli okumalar güzel insanlar!
Simay
Dikenler ve Güller Sarayı
Sarah J. Maas