Yemek yemeyen, sinemaya gitmeyen, aşık olmayan, sevişmeyen, bütün bu fiilleri tek bir fiile indirerek, yemeğe, sinemaya, aşka, yatağa “takılan” bir yaşam yoksulluğunun yarattığı zavallılığın hepimizi esir alıp sindireceğinden çekiniyorum. Bir dilde “fiil” ne kadar azalırsa yaşam da o kadar eksilir ya da tam tersi, bir toplumda yaşam ne kadar sığlaşırsa “fiil” de o kadar azalır.