Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkçenin Güncel Sorunları

Dil Hurafeleri

Kemal Ateş

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Dirse Han karısına sesleniyor; bugünkü kaba erkeklerin dikkatine:
Kurulu yaya benzer çatma kaşlım Çift badem sığmayan dar ağızlım Güz elmasına benzer al yanaklım, Kadınım, direğim, döleğim.
12-13. Yüzyıldan Türkçe bir cümle...
“Uluyollar kişioğlunu ulukentlere götürür, Keçiyolu dağlara çıkarır.” Bulvar, cadde yerine “uluyol”denilmiş; metropol, büyükşehir karşılığında ise, “Ulukent”. Yabancı dillerin baskısıyla yaşatamamışız bu sözcükleri ne yazık ki...
Reklam
Dede Korkut
Geçmişteki yapıtlar içinde bugünkü Türkçeye en yakın olanıdır Dede Korkut Hikayeleri. Duru sular gibi tertemiz bir dili vardır; iğretilemelere, benzetmelere, mecazlara baktığımızda büyük bir sanatçının elinden çıktığını düşünürüz hikayelerin. Her sözcüğüne milyonlarca insanın dil zevki katılmıştır. Uyku, “küçük ölüm” diye tanımlanır Dede Korkut’ta.
Yeni yazarların, özellikle genç öykücülerin Refik Halit Karay okumamış olmaları beni kızdırır. Getirip bana yazılarını gösteren, elime dosyasını tutuşturan her yazı heveslisine önce Memleket Hikayelerini okuyup okumadıklarını sorarım.
Orhan Seyfi Orhon, gençlerle kendi kuşağı arasındaki farkı şöyle açıklamış: “Biz soyunduğumuz zaman çirkiniz gençler giyindikleri zaman çirkin…”
“...Atlar bizi uzak Asya’dan Anadolu’ya getirdi. O atlarla birlikte sözcüklerimiz de geldi elbette...”
Reklam
Edebiyat dilinin gelişmesinde köy kökenli yazarların daha genel söylersek, Anadolu’dan yetişen yazarların ayrı bir katkısı olmuştur.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.