O sabah bir bulut kümesi dağların doruğundan yükseldi, Dımdım Kalesi üzerine bir sağanak serpti, sonra da tozu dumanı aldı götürdü, ardından yerini pırıl pırıl bir güneşe bıraktı. Gün ışınları bu güzel bahar sabahında oklarını toprağa saplarken, yağmur havadaki bütün pis kokuları aldı uçurdu. İşte böyle yağmurlara Kürtler, “Kurtla tilkinin düğünü” derdi.