You can find Din - Felsefe Tartışması books, Din - Felsefe Tartışması quotes and quotes, Din - Felsefe Tartışması authors, Din - Felsefe Tartışması reviews and reviews on 1000Kitap.
İslam dünyası, Al Gazali'yi ön plana çıkarırken, İbn
Rüşd'ü geri plana itmiştir. Bu demektir ki, İslam dünyası, yalnız inançla yetinmiş, yaşadığı dünyayı düşünsel olarak
kavramaya çalışmamıştır.
Hüseyin Portakal, İbn Rüşd ve İslamda felsefe üzerine düşüncelerini kitabın giriş kısmında uzun uzadıya yazmış. Daha önce ne Ibn Rüşd hakkında bir şey okudum ne de İslam ve felsefe ilişkisi üzerine kafa yordum. Bu sebeple çevirmenin fikirleri bende bir önyargı oluşturdu. Eğer etki altında kalmadan okumak istiyorsaniz çevirmenin önsözünü sonra okuyabilirsiniz.
İbn Rüşd'ün felsefesinde bu dünyanın, insanların yeri yoktur. Onun felsefesi de, tipik bir ilahiyatçınınki gibi, tipik bir skolastikçininki gibi, insanın ve bu dünyanın dışında metafizikle ilgilidir.
Bunun açık anlamı, herkes, özellikle halk tabakasından her insan, krallığın, yöneticilerin ideolojisine inanmalı, onu izlemeli, kendi başına özgür bir yola açılmamalıdır.
Daha önemlisi, dinsel kavramları, sıradan ve halktan insanların kendi başlarına yorumlamalarına, kendilerine göre anlamalarına karşı çıkar, böyle bir davranışı "imansızlık"la suçlar. Dinle ilgili tüm yorumlar, din bilginlerinden geçmelidir.
İslam filozofu İbn Rüşd'de de dünyanın insanlaştırılması, korkulardan kurtarılması gibi bir çaba, bir kaygı yoktur. O her anlamda bir İslam hükümdarının adamıdır. Onu ilgilendiren insanın bu dünyadaki yaşamı değil, ölüm sonrası yaşamdır.
Hıristiyanlık ya da müslümanlık gibi dinler hem dünyayı bir günah yuvası diye algılamışlar, hem de ölüm sonrası insanların çekecekleri cehennem cezası korkusuyla bu dünyayı cehenneme çevirmişlerdir.
Galilei'nin dünyasında doğa cinlerle, perilerle ya da meleklerle dolu değildir. Doğanın kendi yasaları vardır, doğal olaylar matematiksel olarak açıklanır.