Din Felsefesi
KolektifSözler ve Alıntılar
Dinlerin Çeşitliliği Sorunu
İçinde yaşadığımız dünyada yadsınamaz bir gerçeklik olarak dinsel çeşitliliğe sahibiz. Dünyada varlığına şahit olduğumuz dinler, her ne kadar bazı konularda uzlaşıyor olsa bile çoğu zaman aynı sorulara farklı cevaplar vermekte, farklı hakikat iddialarında bulunmakta ve farklı kurtuluş reçeteleri sunmaktadır. Bu durum ise toplumların sahip olduğu bu farklı dinlerin dile getirdiği farklı hakikat iddiaları ve farklı kurtuluş reçeteleri, neyin gerçekten hakikat içerdiği ve ilahi kurtuluşun nasıl elde edilebileceği tartışmasını gündeme getirmektedir. Dışlayıcılık, çoğulculuk ve kapsayıcılık olarak isimlendirilen kavramsal tasnif bu soruya verilen cevapların standartlarını belirler. Dünyada varlığını sürdüren dinsel çeşitliği anlamlandırma çabalarından ilki ve en eskisi kuşkusuz dinsel dışlayıcılıktır. Bu anlayış dünyada hakikatin temsilcisi tek bir dinin olduğu ve kurtuluşun yalnızca bu din vasıtasıyla elde edilebileceği iddiasını taşır. Dinsel çoğulculuk, dünyadaki dinlerin aslında aynı hakikatin yansımaları olmaları nedeniyle aynı değeri paylaştığını iddia eden paradigmanın adıdır. Dinsel kapsayıcılık ise hakikatin merkezi ve kurtuluşun vesilesi olarak tek bir dinin varlığını kabul etmekle birlikte başka dinlere mensup insanların belli şartlar içinde kendi dinlerinin içinde kalarak kurtuluşa kavuşmasının mümkün olabileceği ihtimaline atıfta bulunur.
