Çocuk yetişkinlerin dinî dünyasına dil vasıtasıyla girmektedir. Kendisinde konuşma yeteneği gelişinceye kadar tevhide dönük olan fıtrî özelliğini korumaktadır. İfade gücünü kazanmaya başladıktan sonra, dil aracılığı ile fikirler, inançlar ve değerler aktarılmakta, ailede yaşanan bütün manevi hayat dile yansımaktadır.... Böylece, konuşmaya başlayan çocuk, o âna kadar kendisine telkin edilenleri bir ölçüde aynen telaffuz etmeye başlayarak, ana-babasının dinine ilk adımı atmaktadır.
Esasen insan, çevresinin zavallı ve çaresiz bir kopyası değildir; potansiyel olarak kendi çevresini aşma ve ona yeni değerler katma gücüne de sahiptir.