İşiten kişi (sami), delilleri akdettiğinde (bağladığında), dinin emirlerini yerine getirme ve yasaklarından kaçınma hususunda erkân üzere ve gücü ölçüsünde itaatlerin hakkını verdiği zaman uygulayan olur.
Şu hâlde meşguliyetin temelinde yer alan itaat şartları nelerdir? Bunlar:
Allah'ın bir fiili emretmesi veya yasaklaması,
İşiten kişinin, Allah'ın onu emrettiğine veya yasakladığına inanması,
Kişinin o fiili yerine getirmesi veya ondan kaçınması,
Allah'ın o fiili emrettiği veya yasakladığına yönelik itikadının, o fiili yerine getirmesi veya ondan kaçınmasının sebebi olmasıdır.
Müminin ahlaki davranışını ilahi emir ve yasaklar vazettiğine göre, Allah'a itaat müminin bürüneceği en yüce ve en şerefli ahlaki üstünlük olmaktadır. Böylece her ahlak sahibi, yani her mütehallık, aşağıdaki şartları yerine getirir:
Bir fiili yerine getirir veya ondan uzak durur,
Fiili yerine getirmesi veya ondan uzak durması söz konusu ahlakı izhar eder,
Söz konusu fiili yerine getirerek veya ondan uzak durarak Allah'a itaat eder.
Buradan şu sonuç çıkmaktadır: hem nazar ehlinin hem de işitme ehlinin peşine düştüğü ilahi marifet arayışı, “yaklaşım” biçiminde mantıki gereklilikler uyarınca kanıtlar sıralamayı gerektirmez. Aksine yakınsama biçiminde Allah'ın emirlerini yerine getirme ve yasaklarından kaçınma ile ona itaat etmeyi gerektirir.