Dinin Kısa Tarihi

Richard Holloway

Quotes

See All
312 yılında kimin im­parator olacağını belirleyecek olan savaş Roma'nın yakınlarında patlak vermek üzereyken, çadırında uyuyan Konstantin çarpıcı bir rüya gördü. Rüya­sında hemen önünde Hıristiyanların haç simgesi parıldamıştı ve buyurgan bir ses "Bu işaret seni za­fere ulaştıracak!" demişti. Konstantin ertesi sabah haç armalarıyla süslen­miş bayraklar diktirdi ve bu bayraklarla muharebe meydanına çıkıp rakibini yendi. Ertesi yıl, Hıristi­yanlara sıkıntı veren yasayı yürürlükten kaldırdı ve imparatorluk genelinde sınırsız din özgürlüğü tanı­dı. 315 yılında Hıristiyanlar tarafından lanetlenen çarmıha gerilme cezasını kaldırdı. 324 yılına gelin­diğinde diğer dinlere hoşgörüyle yaklaşmaya de­vam etmekle birlikte Hıristiyanlığı imparatorluğun resmi dini ilan etti. Yirmi yıl içinde zulüm altındaki dışlanmış bir inanç olmaktan çıkıp imparatorun gözde dini haline gelmek, çok çarpıcı bir değişimdi. Ancak Konstantin'in İsa'ya inanmasını spiritüel bir dönüşüm olarak görmek saflık olacaktır. Kons­tantin, Hıristiyanlığın imparatorluğu bir arada tu­tacak tutkal olabileceğine karar veren kurnaz bir politikacıydı: Evrensel bir Kilise, evrensel impa­ratorluğunu tescilleyecekti.
Sayfa 175Kitabı okudu
İslam sözcü­ğü Arapçada Müslüman sözcüğünün köküdür ve "Tanrı'nın iradesine boyun eğmek" anlamına gelir.
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
Hiç kimse görmek is­temeyenler kadar kör değildir.
Sayfa 152Kitabı okudu
İbrahim putları insanlar tarafından üretildi­ği için reddetmiş ve onlara kutsallık atfetmenin saçma olduğu sonucuna ulaşmıştır. Peki ama aynı mantıkla Tanrı hakkındaki fikirlerimiz de insan ürünü değil midir? Onları odun ve taştan ellerimiz­le şekillendirmesek bile, sözcüklerimiz ve fikirleri­mizle zihnimizde şekillendiririz. Bu nedenle onlar hakkındaki iddialar konusunda ihtiyatlı davran­mamız gerekir. Bu iddialardan bazılarının ne kadar tehlikeli olabileceğini şimdiden gördük. Tanrıların bizden çocuklarımızı kurban etmemizi isteyebilme­si, dinin insan topluluğunun düşmanı olabileceğini gösterir. Tanrı'nın İbrahim'i sınaması, hiç değilse insanların "yukarıdan" geldiğini düşündüğü bir emri uygulamak için hemen her şeyi göze alabile­ceğinin bir ispatıdır. Ve bazen din adına hemen her şey yapılmıştır.
Defin ayinleri zaman içinde daha ayrıntılı hale gelmekle kalmadı, aynı zamanda kimi yerlerde deh­şet verici bir biçimde acımasızlaştı. Ölen kişinin konfor ve statüsünü öteki tarafta da sürdürmesini sağlamak için eşler ve hizmetkarlar kurban edildi. En başından itibaren dinin acımasız bir yanının olması dikkate değer bir husustur: Din bireylerin hayatlarına çok az önem vermiştir.
Konfüçyüs, Altın Kural olarak bilinen ilkenin ilk ifadelerinden birini ortaya koyar: "Kendine nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına da öyle dav­ran" ya da "Kendine yapılmasını istemediğin şeyleri başkalarına yapma."
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Din nedir? Nereden kaynaklanır? İnsanın zihnin­den yani bizden kaynaklanır. Dünya üzerindeki di­ğer canlılar görünüşe göre bir dine ihtiyaç duymaz. Bilebildiğimiz kadarıyla bir din geliştirmediler. Tam da bu nedenle kendi hayatlarıyla daha barışık­lar. İçgüdülerine göre hareket ediyorlar. Hiç düşün­meden kendilerini varoluşun akışına bırakıyorlar. İnsan bu şekilde yaşayabilme yeteneğini kaybet­ti.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.