Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dinler Kitabı

Kolektif

En Yeni Dinler Kitabı Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Dinler Kitabı sözleri ve alıntılarını, en yeni Dinler Kitabı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bütün insanların tanrılara ihtiyacı vardır. Homeros
Sayfa 12 - Alfa
Her şeyin içinde bir mikroevren barındırdığına inanan Dogon halkına göre "En küçük tohumdan engin evrene kadar her şey her şeyi yansıtır ve ifade eder."
Reklam
"Bütün dinler, sanatlar ve bilimler aynı ağacın dallarıdır" Albert Einstein
Albert Einstein
"Bütün dinler, sanatlar ve bilimler aynı ağacın dallarıdır."
Çin' de ve Japonya'da gelişen dinler de ahlak felsefesine odaklaniyordu. Büyük Çin hanedanlarının düzenli toplumunda din ve siyasal örgutlenme iç içe geçti. Efsanevi bilgin Laozi'nin önerdiği Taoculuk, Çin toplumuyla bağdaşan dinsel bir yaşam biçimi savunuyordu. Konfüçyüs bunu temel alıp, hiyerarşiye saygının yeniden yorumlanmasına dayanan ve rituelle güçlendirilen yeni bir inanç sistemi geliştirdi. Daha sonra, Japonya'da geleneksel dinler birleşip, atalara özel saygı gösteren ve ritüel pratikler yoluyla atalarla ilişki kurmayı teşvik eden devlet dini Şinto’yu yarattı.
Hayvan ve insan kurbanetmek bütün dünyada birçok dinsel geleneğin bir parçası olmuştur; ama Mezoamerika'nin eski uygarlıklarında, özellikle Aztek ve Mayalarda kurban etme ritüeli düşüncesi toplumlar için ayrı bir önem taşıyordu. Mezoamerika halkları bugünkü Meksika'dan Nikaragua'ya kadar uzanan alanda yaşardı. Maya uygarlığı (MS 250-900 civarında doruğa ulaştı), MS 1300-1400'de doruğuna ulaşan Aztek uygarlığından önce geldi ve sonra onunla çakisti. Aztek kültürü Maya geleneğinden yararlandı ve iki halkın birçok ortak ilahı vardı; adlar farklıydı, ama özellikleri aynıydı. Mezoamerikan kültürlerinin inancına göre, tanrılara kan kurban etmek, dünyaların hayatta kalmasını sağlamak bakımından çok önemliydi ve Meksika’nın ilk büyük uygarlığına - MÖ 1500 ile 400 arasında gelişen Olmek uygarlığı- kadar geri giden bir kan akıtma ritüeli geleneğine dayanmaktaydı. Efsanelerde tanrılar da dünyayı biçimlendirirken muazzam fedakârlıklarda bulunmuştu; insanoğlunu yaratmak için kendi kanlarını akıtmışlardı ve bunun karşılığında insanlardan da kan istemekteydiler.
Reklam
Pek çok din insanın Ölum kaygısını, bir tür sürekli varoluş ya da ölumden sonra yaşam vaat ederek giderir.
George Santayana, İspanyol felsefeci
“Bir insanın hangi dine sahip olacağı, hangi dili konuşacağı kadar tarihsel bir tesadüftür.”
Din ilk insanların birçok ihtiyacını karışladı ve onlara yasamlarını düzenlemek için kullanabilecekleri kalıplar sundu: ayinler, ritüeller ve tabular. Onlara evrendeki yerlerini görsellestirebilecekleri bir araç verdi.
Paleolitik dönem insanlar için aslında insanlık tarihinin çoğu için- din güçlü doğal fenomenleri anlamanın ve etkilemenin bir yoluydu. Hava durumu ve mevsimler, yaratılış. yasam, ölüm ve öte dünya, evrenin yapısı, bütün bunlar kontrol eden tanrılar ya da görünenin ötesinde, ilahların ve mitik yaratıkların yaşadığı bir dünyayı akla getiren dinsel açıklamaların konusuydu. Din ritüel ve ibadet yoluyla bu tanrılarla iletişim kurmanın bir aracıydı ve bu pratikler -bir topluluğun üyelerince paylaşıldığında- toplumsal grupları pekiştirmeye, hiyerarşileri dayatmaya ve derin bir kolektif kimlik duygusu vermeye yardım ediyordu.
414 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.