Msgsü kütüphanesinde 3 saatlik ders boşluğunda merak edip okumaya başladım. Eleştiri yapmayı sevmeyen bir okur olarak diyebilirim ki bu ülkede en çok eleştiriye açık kitaplardan birini okumuş durumdayım. Hatta okuyamamış durumdayım. Önsöz içerisinde uyarı niteliğinde eksiklerimiz olabilir diye açıklama yaparak, hakkı verilemeyen bir işin farkındalığını göstermişler. Bu kitabın en şaşırtıcı özelliği Türkiye’ de Diyanet Başkanı olan Ali Erbaş’ın da çevirisinde görev almış olması. Bu ülkede bir yerlere gelen insanların bir birikimi ve eseri olması etiket açısından ilgi çekici olsa da asla işini hakkaniyetle, istekle, çabayla yaptığı anlamına gelmediğiyle yüzleşmek çok üzücü. Üstelik birçok kişinin görev aldığı çeviri hareketinde ( kendileri öyle ifade ediyor) baştan sona terimlerin bütün açıklamasında mantıklı bir sistematikten yoksun bir halde olması odaklanmadan yapıldığını apaçık gösteriyor. Üç cümleyi toplasak bir cümle etmez çoğu yerde ne grameri ne noktalama işareti ne de anlatımı eser çevirmeye layık bir seviyede değilken okuyucu lisans seviyesinde olmasına rağmen metin örüntüsüne uyum sağlayamıyorken nasıl yayıma karar verdiler inanamıyor ve kızıyorum. Tek bir terim okuyacak olursanız zaman verip yavaş yavaş cümleleri birbiriyle bağlayıp düşüncelere dalarak anlayabilirsiniz ancak eseri bir bütün halinde okumanız durumda zihniniz bir enkaza dönecektir. Bana geçmiş olsun size de uyarı olsun, uzak durun.
