Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde Reform

Mehmet Oruç
Dinler arası Diyalogta Nihai Hedef "Dinlerarası diyalog Kilise´nin bütün insanları Kiliseye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır. Bu misyon aslında Mesih´i ve İncil´i bilmeyenlere ve diğer dinlere mensup olanlara yöneliktir." "Birinci bin yılda Avrupa hıristiyanlaştırıldı. İkinci bin yılda Amerika ve Afrika Hıristiyanlaştırlıdı. Üçünçü bin yılda ise Asya´yı Hıristiyanlaştıralım." -Papa 2. Paul- "Diyalogtan söz ettiğimizde, açıktır ki, bu faaliyeti, Kilise şartları çerçevesinde misyoner ve İncil´i öğreten bir cemaat olarak yapıyoruz. Kilise´nin bütün faaliyetleri, üzerinde taşıdığı şeyleri yani Mesih´in sevgisini ve Mesih´in sözlerini nakletmeye yöneliktir. Bu sebeple diyalog, Kilise´nin İncil´i yayma amaçlı misyonunun çerçevesi içinde yer alır." -Pietro Rossano- "Bütün insanlar Hz. İsa´ya döndürülmeli, bütün insanlar vaftiz olarak Kilisede birleşmeli ve onun vücudu olan Kiliseye girmelidir.Yollar, usuller, metotlar değişir; ama hedef hiç değişmez:Bütün insanları Hıristiyanlık dinine sokmaktır nihai maksadımız."
Kitabın Konusu:
414 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

414 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap, dinler arası diyalogun, İslam'a karşı yürütülen bir misyonerlik faaliyeti olduğunu ve dinde reform yapılmasının mümkün olmadığını savunuyor. Kitap, yazarın köşe yazılarından oluşan 10 bölüm ve 130 alt bölümden meydana geliyor.Kitap, dinlerarası diyalogun Kilise’nin misyonerlik stratejisinin bir parçası olduğundan bahsediyor.
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde Reform
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde ReformMehmet Oruç · Arı Sanat Yayınevi · 2004160 okunma
Bence...
414 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Bence bu kitap her Müslümanın okuması gereken bir kitap. Zira bizim için kurulan tuzakları bilmeli ve ona göre tedbir almalı. Dinlerarası Diyalog Tuzağını evvelce İslamı yıkmak isteyen batılı kafirler yürütürken günümüzde bu işin büyük bir kısmını artık maalesef Ehli sünnetten uzaklaşmış İlahiyat Hoca(!)lari yürütmekte. Daha denecek çok şey var lakin sivri dilli oluşum kendimi frenlememe sebep oluyor. En iyisi herkes bu kitabı gönül rahatlığı ile okusun...
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde Reform
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde ReformMehmet Oruç · Arı Sanat Yayınevi · 2004160 okunma
414 syf.
8/10 puan verdi
·
32 günde okudu
Mutlaka her kütüphanede bulunması ve okunması gereken kitaplardan bir tanesidir. 2004 basılmış araştırmaları 90 lı yıllara ve öncesine dayanan bir kitap. yazarı da ehli sünnet itikatında bir yazar. 2020 yılına geldiğimiz şu günlerde nasılda yıllar öncesinden -sözde- cemaatlarin, müslüman bir ülkeyi fitneyle yıkmak istediğini ortaya koyuyor..
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde Reform
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde ReformMehmet Oruç · Arı Sanat Yayınevi · 2004160 okunma
Ders niteliğinde bir eser
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun zamandır ülkemizde bu faaliyetlerin öncülüğünü bir takım diyalogcuların misyonerlerin maşalığını yapmış bir kesime tokat gibi yazılmış bir kitap. Şu zamanda hala dinler arası diyalog saçmalığına inanan ve dinde reformu destekleyen varsa da kitabı okuyup kendi içinde muhakeme etmeli.
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde Reform
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde ReformMehmet Oruç · Arı Sanat Yayınevi · 2004160 okunma
414 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
tam 12 yıl önce okuduğum bir eser. beni rüyamın en güzel yerinde yatağımdan kaldıran enfes bir kitap. "ılımlı", "diyalog", "beraberlik" vs gibi kelimeler olumludur. insanların çoğu "kimin ve neden" söylediğine bakmazlar. çünkü okumayı, araştırmayı sevmiyoruz. hele ki yaşlı başlı insanların ağzından çıkmışsa hemen atlıyoruz. "diyalog tuzağı" da tam olarak budur. İslam'ın içini boşaltma operasyonu olan diyalog tuzağı ancak bu şekilde anlatılabilirdi. OKUYUN, OKUTUN, ANLAYIN, PAYLAŞIN...
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde Reform
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde ReformMehmet Oruç · Arı Sanat Yayınevi · 2004160 okunma
414 syf.
10/10 puan verdi
Okuyalı uzun süre olmasına rağmen, fetocuların gerçek yüzünü en güçlü oldukları zamanda net açık delillerle ortaya koymuş, koyabilmiş bir araştırmalar dizisi.Keşke insanlarımız yöneticilerimiz anlatılanları idrak edebilseydi de olayların sonunda canlarımızdan olmasaydık
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde Reform
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde ReformMehmet Oruç · Arı Sanat Yayınevi · 2004160 okunma
Günümüzdeki Misyonerlik Faaliyetlerini Anlatan Çok Akıllı Bir Kitap
414 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
99 günde okudu
Gerçekten insan okudukça öğreniyor, öğrendikçe hayrete düşüyor. İçinde bulunğumuz zamanın ne kadar tuzaklarla ve misyonerlik faaliyetleri ile dolu olduğunu anlatan bir kitap. Özellikle sayın Mehmet Oruç hocanın Ehli sünnet ve-l cemaat yolunda İslamı yaşamak isteyenlere çok güzel, anlamlı ve doğru tavsiyeleri var. Her müslümanın dikkatli ve tuzaklara düşmeden gözü açık bir müslüman olabilmesi için mutlaka okumasi gereken bir kitap.
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde Reform
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde ReformMehmet Oruç · Arı Sanat Yayınevi · 2004160 okunma
414 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Mutalaka okunması gereken önemli bir kitap, Eserde önemli bilgiler verilmekte misyonerlige karsi kisileri uyarmakta, bunlardan nasıl korunabileceklerini gösterir Günümüzde de dinler arası diyalog safsatasına inanan ve bunu desteyen kişiler okumalı kendilerine ders çıkarmalıdir
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde Reform
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde ReformMehmet Oruç · Arı Sanat Yayınevi · 2004160 okunma

Yazar Hakkında

Mehmet Oruç
Mehmet OruçYazar · 6 kitap
1953 yılında, “Akşemseddin hazretlerinin diyarı” olarak anılan Bolu’nun Göynük ilçesinde doğdu. Ortaokulu Adapazarı’nda, liseyi Ankara’da okudu. Bu arada, Hafız İsmail Efendi, Hafız İbrahim Efendi gibi hocalardan eski usulde tahsil gördü. “Hakikat Kitabevi” yayınları, dini inancının ve yaşayışının sağlamlaşmasında etkili oldu. Liseyi bitirdikten sonra, eğitimi, öğretmenliği çok sevdiği için, Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesini bitirdi. Askerliğini Manisa-Kırkağaç’ta yaptı. Manisa, Konya, İstanbul’da görev yaptıktan sonra 1987 yılında 12 yıllık resmi görevinden istifa ederek, ilk okuldan beri meraklı olduğu gazetecilik mesleğine geçti. Daha önceleri de zaman zaman çeşitli gazete ve dergilerde makaleleri yayınlanmaktaydı. Uzun yıllar Türkiye Gazetesinde, “Günün Sohbeti” ismi ile günlük yazı yazdı. Daha sonra aynı gazetede, “Gönül Bahçesi” ve “Hikmetler” köşesinde, günlük, aktüel konuları; dini, tarihi, sosyal yönden ele alarak yorumlayan yazılar yazmaya devam etti. Türkiye Gazetesi’nin okuyucularına hediye olarak verdiği 8 cildlik “Anadolu Evliyaları” nı hazırlayan tertip heyetinde bulundu. Yazarın "Kâinatın Efendisi", "365 Gün Dua", "Dinlerarası Diyalog Tuzağı" ve "Huzurun Kaynağı Aile" isimli kitapları yayınlanmıştır. Yazılarında, Ehli sünneti savunarak, dinin naklî olduğunu, vahye dayandığını, dinde şahsî yorum yapılamayacağını, Ehli sünnet alimlerinin bugüne kadar bildirdiklerinin esas alınması gerektiğini özellikle vurgulamıştır. Günümüzde dinin, en doğru şekilde öğrenilmesinin ancak ve ancak, Ehli sünnet alimlerinin yazdığı fıkıh ve ilmihal kitaplarından mümkün olacağını; bunların devre dışı bırakılıp, doğrudan, meal, tefsir ve hadis-i şeriflerden din öğrenilmeye kalkışıldığında, açık olmayan konularda işin içine şahsi yorumların gireceği ve böylece müslümanların büyük zarar göreceğini yazılarında, kitaplarında ısrarla dile getirmiştir. Gençlere çok değer veren yazar, gençlerin karşılaştıkları, dini ve sosyal problemlerin çozümünde, hayata hazırlanmalarında onlara rehberlik yapmayı kendine vazife addetmiştir. Onlara; İslamı ve İslamın bozulmadan, ilk zamanki saflığı ile bizlere ulaşmasına vesile olan İslam büyüklerini tanıtmayı, sevdirmeyi şerefli bir görev bilmiştir. Yıllardan beri, gençlere, ailelerinin bile göstemeyeceği samimi, sıcak ilgiyi göstermiş, dertleri ile dertlenmiş ve bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmamıştır. Bu yüzden, gençlerin her türlü meselelerini çekinmeden açabildikleri “Dert Babası’” olmuştur. İki çocuk babası olan ve uzun yıllar Türkiye Gazetesi'nde gazeteci - yazar olarak çalışmalarını sürdüren Mehmet Oruç, 8 Mayıs 2011 Pazar günü, uzun süre mücadele ettiği kanser hastalığı sebebiyle vefat etmiştir. Ertesi gün Eyüp Sultan Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrasında, dostları ve sevenlerinin kollarında, Eyüp'de Kaşgari Camii yakınındaki aile kabristanına defnedilmiştir.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.