You can find Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi books, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi quotes and quotes, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi authors, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi reviews and reviews on 1000Kitap.
1 ve 2. cilte göre bu ciltte daha detaylı bir anlatım sağlamış. Çok kısa Türk ve Moğol dinsel inanışlarına da değinmiş. Muhammet’in hayatını, geçmiş mitolojik karakterlerdeki ortak özelliklerine değinecek şekilde aktarmıştır. İslam dinini çok objektif, tarafsız aktardığını düşünüyorum. Bu ciltinde Yahudi, Hıristiyan ve İslam dininin mezheplerine, tarikatlarına, dinsel öncülerine, yani dinlerin içerisindeki karmaşıklığı, insanların yorumlarıyla nasıl farklı noktalara çekildiğini, bununla bağlantılı olarak bugün ki dinsel ritüellerin nasıl ortaya çıktığını aktarmaya çalışmış. Derya deniz yorumlar, yöntemler ama tüm dinsel çıkışlar eskatolojik bir tehdit unsuruna dayatarak insanlara benimsetmeye çalışmışlar.
Eliade’nın son cilti olduğu için, genel bir yorum yapmak gerekirse; aslında bize tüm dinleri büyük bir harita şeklinde sunuyor. Bizler haritayı bölge bölge keşfediyoruz. Tarafız yaklaşıp okuyabilirseniz, size çok şey katacaktır. Tavsiye ederim.
"Kureyş oligarşisi... ve nüfusun büyük çoğunluğu için peygamberin risaleti açısından başlıca itiraz konusu peygamberin varoluşsal sıradanlığı geliyordu.<<Ne biçim resul bu? yemek yiyor, çarşılarda geziyor, onunla beraber bir melek indirilseydi ya! (Furkan Suresi/7)>>
Bu nedenle vahiylerle alay ediliyor, bunları ya Peygamberin uydurduğu ya da cinlerin tesirinde bu sözlerin söyletildiği ileri sürülüyordu. Özellikle dünyanın sonunun geleceği ve ölülerin dirileceğinin haber verilmesi dalga geçilmesine neden oluyordu. Zaten zaman da geçiyordu ve eskatolojik felaket gecikiyordu."
Turan Dursun okumaları ile beraber başladığım Dinler tarihi serisini en sonunda bitirdim. Öncelikle kafanızda bazı sorular varsa bu seri o sorulara cevap vermiyor. Aksine kafanızda daha fazla soru işaretlerine neden oluyor.
《☆☆☆》
Başlangıçtan büyüsel dinlere, tarım devriminden neolitik çağlara, Mezopotamya, Eski Mısır, Akdeniz, İsrail, Antik Yunan Tanrıları, Mitoloji, Zerdüştlük, Budacılık, Konfüçyüsçülük derken sonsuz bir deryaya dalıp gidiyorsunuz. İçinden çıkmak imkansız. Ama daha önce okuduğum yüzlerce kaynak sayesinde bir yerlerde taşlara yerine oturdu.
《☆☆☆》
İnsanlar hayatta kalmak için birbirine muhtaç. Bu muhtaç olma durumu kilometrelerce ötedeki toplumları birbirine bağlıyor. Mezopotamya'daki ahiret inancı ve ölümden sonraki hayata hazırlık tıpkı tek tanrılı dinlerdeki anlayışla benzerdir. Birçok inanç sisteminde ölenler mezara gömülür. Mezar kavramı ölümden sonra inancın olduğu anlamına gelir bir nevi. Binlerce yıllık insanlık tarihi birbirine sıkı sıkıya bağlı. İşte dinler tarihi benzerlikleri, etkileşimleri çok güzel bir şekilde ortaya koyuyor.
《☆☆☆》
Mircea Eliade 20. yüzyılın en önemli din tarihçilerinin başında gelir. Yıllarca sahada dolaşan, sayısız dile hakim olmasıyla binlerce kaynakçası olan eşsiz bir bilgeydi. Kuşağının son temsilcisiydi. Üç kitabı da okuduğunuzda anlayacaksınız ki; bütün dünyada tarih ve mekan açısından birbirleriyle bağlantısı olmayan toplulukların mitolojilerinde ve teolojilerinde birçok benzerlikler var. Eliade için din olgusu inanç meselesinden ziyade insan olmanın bir aşamasıydı...
Digun'un kestiği mu
ipi miti, dünyada kötülüğün ortaya çıkmasından sonra Phyva tanrılarıyla insanların
ayrılması öyküsünü başka bir bağlamda yinelemektedir. Ama Tibet dinsel düşünce
tarihi açısından önemi çok daha büyüktür. Çünkü bir yandan mu ipi kozmolojik bir
işlevi yerine getirmektedir: Yeryüzünü bir axis mundi gibi gökyüzüne bağlamakta-
dır. Diğer yandan Kozmos-ev-insan bedeni benzeştirilmesinde merkezi bir rol oyna-
maktadır. Son olarak da, tam saptanması güç bir andan itibaren, gizli fizyolojisinde
ve ölünün ruhunun kurtulup göğe yükselmesini sağlayan ritüellerde yine mu ipi
karşımıza çıkar.