Taş Devrinden Eleusis Mysteria'larına

Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi (Cilt I)

Mircea Eliade

En Beğenilen Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi (Cilt I) Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi (Cilt I) sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi (Cilt I) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"En eski zamanlardan bu yana ölüm sonrası hayata inanç, kırmızı toprak boya kullanımıyla kanıtlanmış gibidir; bu boya ritüel anlamında kanı ikame eder, yani hayatın "simgesi"dir. Cesetlerin üzerine kırmızı toprak boya serpiştirmek, bütün yerkürede zaman ve mekan içinde yaygın bir adettir. "
Erkek Egemen dünyaya ilk adım
O zamana dek hayatın özünü ve kutsallığını kemik ve kan temsil ederken, artık bu değerleri sperm ve kan canlandıracaktır. Aynca kadın ve dişiliğin kutsal­lığı ilk sıraya geçer. Kadınlar bitkilerin evcilleştirilmesinde belirleyici bir rol oynadıkları için, ekili tarlaların sahipleri olurlar ve bu da onlann toplumsal ko­numunu yükseltip, anayer"' gibi özgül kurumlar yaratır, yani koca eşinin evinde oturmak zorunda kalır.
Reklam
Mısır uygarlığının ayırt edici özelliğini oluşturan, ama başka geleneksel toplumların mitolojilerinde ve geçmi­ şe yönelik özlemlerinde de rastlanan bu "yenilik karşıtlığı" dinsel kökenlidir. Kutsal biçimlerin değişmezliği, zamanın şafağı atarken gerçekleştirilmiş jestlerin ve başarıların yinelenmesi kozmik düzeni en mükemmel tanrısal eser olarak ka­ bul eden ve her türlü değişimde kaos haline geri dönüş, dolayısıyla şeytani güçle­ rin zafer kazanması tehlikesi gören bir teolojinin mantıksal sonucuydu.
Nebi ve Kahin
"Bugün 'nebi' (peygamber) denilene eskiden 'kâhin" (bilici) denirdi" Aslında göçebelik döneminin "kâhinlik" (refik) kurumu, İsrail oğullarının fetihten sonra Filistin'de karşılaştıkları nebi-imlerin etkisiyle dönüştürülmüştü. MÖ 1000'e doğru, "kahinler" ve nebi-im halâ bir arada varoluyordu. iki kurum giderek kaynaştı ve bunun sonucu klasik Eski Ahit peygamberliği oldu."
En eski zamanlardan bu yana ölüm sonrası hayata inanç, kırmızı toprak boya kullanımıyla kanıtlanmış gibidir; bu boya ritüel anlamında kanı ikame eder, yani hayatın "simgesi"dir. Cesetlerin üzerine kırmızı toprak boya serpiştirmek, bütün yerkürede zaman ve mekan içinde yaygın bir adettir.
eski ve sayıca en fazla "belgeler," doğal olarak kemiklerdir. Moustier kültürü çağından (MÖ 70.000-50.000) itiba­ren mezarlıkların varlığından kesin olarak söz edilebilir. Ama çok daha eski sit alanlarında, örneğin Chou-kou-tien'de (MÖ 400.000-300.000 arasına tarihlendiri­ lebilecek bir dönem) kafatasları ve alt çene kemikleri bulunmuş, bu kemiklerin oradaki varlığı gündeme belli sorunlar getirmiştir. Mezarlık söz konusu olmadı­ ğına göre, bu kafataslarının saklanması dinsel nedenlerle açıklanabilirdi. Abbe* Breuil ve Wilhelm Schmidt Avustralyalılarda ve diğer ilkel halklarda görülen,6 ölmüş akrabaların kafataslarını saklamak ve kabile yer değiştirirken bunları da yanlarında taşıma adetini hatırlattılar. Bilginlerin çoğu bu varsayımı -akla yakın görünse de- kabul etmedi. Bu olgular, ritüel amaçlı ya da dindışı nedenlere dayanan bir yamyamlığın kanıtları olarak da yorumlandı.
Reklam
367 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.