Onların hayalleri vardı..
Öğretmen, mühendis, gazeteci, mimar, bankacı olacaklardı..
Bir somun ekmek fırında yavaş yavaş kızararak pişerken onlar da hayallerini hamur yapıp yerleşkeye atmışlardı..
Bilgiyle pişiyorlardı.. Ekmeklerini pişirmek için..
Üniversite diplomasına sahip olanların bir parça ekmeği kazanıp yemesine bile izin vermeyen aç gözlüler peyda olana kadar..
Onların hayalleri vardı..
Küçük ve mütevazi hayaller..
Fırından yeni çıkmış, el yakan, dumanı havaya karışarak iştah açıcı kokusuyla insanı mest eden sıcak bir somun ekmek istiyorlardı..
Kendi ekmeklerini..