Şaraptan hoşlanıyordu. Yalnız tadını hoş bulduğu için değil, uğradığı sefaleti kendisine unutturduğu için de hoşlanıyordu. İçtiği zaman hiçbir şeye aldırmıyor, kendini onurlu, namuslu da sanıyordu üstelik. Ayıkken böyle bir şeyi hissetmesine imkan yoktu. İçmediği zamanlar hep kederliydi, ne kadar düşmüş olduğunu daha iyi kavrıyordu.