Yazardan okuduğum ilk kitap. Okumalarımı genellikle klasiklerden yana tuttuğum için Nihan Kaya farklı bir deneyim oldu benim için. dis:zorluk, para: ile edatı, unia: birleşme ; disparoni Eski Yunanca bir kelime. Anlamı zorlukla birleşme. Tıptaki anlamıyla söylersek acılı, sancılı cinsel birleşme ama kitaptaki karakterlerin bu anlamda bir cinselliği söz konusu değil.
Feraye ve Cem. Bir kadın, bir erkek. İki farklı dünya. İki farklı hayat. Ama onları birleştiren bir şey var: sevdiklerinin ölümü. Biri ölümün ardından hayatı alaya alarak yaşarken, öbürü giderek hayattan kopar. Ölüm birinde hayat bulurken diğerinde kabuğuna çekilir. Feraye, sevdiğini alan toprağa bağlanır. Arkeolojiye merak salar. Cem; sevdiğini alan üne, kameralara ters tepki vererek televizyonda kameralarla dans eder, televizyon programcısı olur. Her ikisi de ortak noktalarıyla baş başa kalınca zorlu bir aydınlanma, canlanma yaşar.
Farklı bir kitaptı. Kurgusu, karakerlerin iç dünyasına giriş, ruhsal çözümlemeler... Hepsi çok güzeldi. Kitabın sonunda hayattan hüzünlü bir kopuş oldu. Belki de bu kopuş Cem ve Feraye için geçmişin tozunu, küfünü üzerlerinden silkip atmaları için son bir şanstı.