"Ey Fuzûlî öyle kim bîmâr-i derd-i aşksan
Yok durur ölmekten özge hiç dermanın senin"
(Ey Fuzûlî! Aşk derdiyle muzdaripsen bil ki bu derdin ölmekten başka hiç bir çaresi yoktur.)
Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlare su
Kim bu denli tutuşan odlare kılmaz çare su
Âb-gûndur günbed-i devvar rengi bilmezem
Ya muhît olmuş gözümden günbed-i devvare su
Zevk-i tiğinden aceb yok olsa gönlüm çak çak
Kim mürur ilen bırakır rahneler divare su
Suya versin bağ-ban gül-zarı zahmet çekmesin
Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin
Gam diyârında ecel ulağının yolu bana hiç düşmez. Galiba benim varlığımı yok sayıyor, bu yüzden bana değer vermiyor.
Başkalarına cevretmeyi öğretmeden yâr bana cevretmez. Vallâhi başkalarının yaptığı iyiliği yârim bana yapmıyor.
Kimsede yüzüne bakacak güç yok. Şevk, âşığı öldürdü; o bir bakışın çaresi yok.
Bağrı sağlam olanlar sürekli beni suçluyor. Halimi açıklayabileceğim ciğeri parçalanmış biri yok.
Felek, dünyanın gamını benim başıma yığdı. Daha ne yapsın peki? Aşk çölünde benim gibi âvâre yok.
Dünyada senin benzerin peri var, yok demiyorum. Çok güzel var ama senin gibi kan dökücüsü yok.
Gözyaşı damlam gözümde sürekli dolanır durur. Gökyüzünde benim gözyaşı damlam gibi gezegen yok.
Doktor! Göğsümü yarılmış görüp beni tedaviye kalkışma. Merhemin boşa gider, çünkü bende iyileşecek yara yok.
Fuzûli! Aşk yüzünden inliyorum, ama o sevgisiz ay yüzlünün inleyen âşığa merhamet ettiği yok.
Ben fakirem sen gani vergil zekat-ı hüsn kim
Şer içinde hem banadır hem sana vacip zekat
Ben fakirim sen zenginsin,Güzelliğinin zekatını ver
Çünkü şeriatta zekat hem sana hem bana vaciptir.