Kim bugün bu dünyada nefsânî arzularını şehvetini gönülden söker atarsa, her vazgeçtiği, özlem duyduğu, nefsânî isteklerinin, arzularının her biri, mezarında ona bir hûri olur, eş dost kesilir.
Sevgilim, senin sayende gönlüm güllerle, yaseminlerle dolu. Senin lutfuna, ihsanına nail olmuş benim gibi kim var? Candan ve cihandan vaz geçmek zor değildir, asıl zor olan şey, senin mahallenden ayrılmak, senden uzak düşmektir.
Ey dost! Dostlukta sana çok yakınız. O kadar ki nereye ayağını bassan, sevine sevine o yerin toprağı oluruz. Sevgilim, aşıklık mezhebinde reva mıdır ki, alemi seninle görelim de seni görmeyelim?
Sen kendinle, kendi nefsinle dost olma da, kiminle dost olursan ol! Aklını başına al da sen kendinden, kendi nefsinden kaç kurtul! Senin asıl korkunç düşmanın onlardır.
"Gel de birbirimizle candan konuşalım, kulaklardan, gözlerden gizli olarak söyleşelim, gül bahçesi gibi dudaksız, dişsiz gülelim, düşünce gibi dudaksız, dilsiz görüşelim."