Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz

Seyyid Ahmet Arvasi

Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz Sözleri ve Alıntıları

Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz sözleri ve alıntılarını, Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz kitap alıntılarını, Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslam'da akıl, vahyin sahasında at koşturamaz ve fakat onun aydınlığında yolunu bulabilir
Reklam
Yüce Allah hakikatin ta kendisidir ve her düşünce ve tasavvurun "ötesinde"dir. İnsan ile Allah arasındaki bütün "perdeler" kaldırılsa bile, insan idraki O'nu anlamaktan âcizdir. Kaldı ki, Allah, "insana şahdamarından daha yakın" ve fakat idrake sonsuzca "uzaktır".
İnsanın sahip bulunduğu "maddi elementlerden ve taşıdığı proteinden" çok, ortaya koyduğu manevi ve ruhî değerler önemlidir. Onun bu yönünü inkâr ve ihmal ederseniz geriye sadece "insanın posası" kalır.
“Çünkü, insan idraki, putları kıra kıra Allah'a doğru akar. İslam budur.”
Gerçekten de bu dünyada boş kalmak felakettir. İnsanoğlu çalışmak ve yorulmak suretiyle sıkıntılarını hafifletmektedir. Bu sebepten olacak, şanlı kitabımızda şöyle buyurulur: O halde boş kaldın mı hemen yorul! İnşirah/7
Reklam
İnsanın ruhu, "sonsuzluğa" ve "ölümsüzlüğe" vurgundur...
Ne gariptir ki, insan "dünyaperest" oldukça daha fazla bunalıma düşmektedir. İhtirasları büyümekte, madde karşısında doyumsuzluğu artmakta, deniz suyu içerek susuzluğunu gidermek isteyen kimseye dönmektedir.
Milletler birbirlerini çökertmek isterlerken, şimdi, her şeyden önce hasımlarının kültürü ve medeniyetlerine saldırmakta, genç nesilleri ve kitleleri, kendi tarihlerinden, kültürlerinden, medeniyetlerinden, millî ve mukaddes değerlerinden soğutmakta, koparmakta, kendi cazibe sahasına çekmektedirler.
Sayfa 126Kitabı okudu
İslam sanatı, fâni bir alemde "Bâki olanı", kesretin kaynaştığı bir dünyada "Tevhidi" aramanın huzuru ve aydınlığı içinde gelişir.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Bir sanatkâr gibi, bir medeniyet de kendine has üslubunu korudukça ve sanatta şahsiyet sahibi oldukça canlılığını ve dinamizmini ayakta tutabilir.
İnsanlığın içinde bulunduğu “ahvâl”i düşündüm de Şanlı Peygamberimi ve O’nun aziz kadrosunu özledim. Şu anda hepimiz O’na ne kadar muhtâcız!
Yaşama sevinci" mi dediniz? Ölüme mahkûm olanların sevinci mi olurmuş. İçinde doğduğumuz, yaşadığımız, mutluluk aradığımız dünya, meğer "ölümlü" imiş. Biz, sonsuzluğu ararken o bize "sınırlılığı", biz, hürriyeti özlerken o bize "esareti", biz, Mutlak Varlığı, Mutlak Hakikati ararken o bize "itibari" ve "fâni" varlık ve değerleri sunuyormuş. Bu dünyada, belki bitkiler ve hayvanlar aradıklarını bulabiliyorlar fakat "insan" aradığının ve özlediğinin tersini, zıddını buluyor. Hayret! "Ebedi olmak istiyorum fakat fâniyim", iyiliğin, güzelliğin, doğruluğun, adaletin hasreti ile kavruluyorum, fakat üstüme kötülük, çirkinlik, eğrilik ve zulüm bir sağanak gibi boşalıyor. Üstün yaradılışlı insan "çamur bir dünyaya" bulaşmış, çırpındıkça batıyor. Yüce Mevlana gibi, "Seninle başım derde girdi çamur dünya" mısralarını söyleyerek, gözlerini fezaların derinliğine çeviriyor.
Zekâ, bizim yüksek "idrak gücümüzü" temsil ediyorsa "akıl", bu gücün eşya dünyasına uyarak "mekanikleşmesi" ve "eşyanın terbiyesi altında nizama girmesi" demek olmaktadır.
1.226 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.