Diyalektik Düşüncenin Tarihi

Selahattin Hilav

Öne Çıkan Diyalektik Düşüncenin Tarihi Gönderileri

Öne Çıkan Diyalektik Düşüncenin Tarihi kitaplarını, öne çıkan Diyalektik Düşüncenin Tarihi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Diyalektik Düşüncenin Tarihi yazarlarını, öne çıkan Diyalektik Düşüncenin Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Yaşam, maddeden türemiştir”
Sayfa 28 - Diyalektik Düşünceye Oranla Buddha’cılığın Değerlendirilmesi | BrihaspatiKitabı okudu
Zenon varlığın çokluk halinde olmasının imkânsızlığını sonsuz olarak küçükle sonsuz olarak büyüğün arasındaki çeliş­ki ile açıklıyor. Ona göre, bir varolanı meydana getiren parçalar ya bölünemezler, ya da büyüklükleri yoktur, yani sonsuz ola­rak küçüktürler. Sonsuz olarak küçükseler, yani büyüklükleri yoksa, onların bir araya gelmesinden de herhangi bir büyüklük elde edilemez. Oysa, varolanlar mekânda yer kaplamaktadır­lar, yani belli bir büyüklükleri vardır. Parçaların herhangi bir büyüklüğü olduğunu kabul edersek, yani mekânda yer kap­ladıklarını söylersek, o zaman, bunların bir araya gelmesiy­le sonsuz bir büyüklük ortaya çıkar.
Reklam
Çocukluğumuzda yaptığımız en ilkel gözlemler imge halinde saklanmıştır; bu imgeler, daha sonraki deneyimlerimizin içeriği ile bağlantı kurarlar, böylece genel kavramları ve bu genel kavramlardan daha yüksek ve soyut kavramları elde ederiz.
Sayfa 48 - Antikçağ’da DiyalektikKitabı okudu
Herakleitos, "oluş" dediği zaman, bütün varlığın somut bir değişikliğe uğramakta olmasını ve bu değişikliğin sürüp gittiğini, duraklamadığını söylemek ister. Bundan ötürü, modern çağlarda diyalektiği kuranlar ve özellikle Hegel, dünyanın diyalektik bir biçimde görülmesine Ön ayak olmuş ilk düşünürlerin babası olarak Herakleitos'u anarlar.
Madde ancak imkân halinde (dunamei, potentia) bir öze sahiptir ve ancak form (energia, adus) sayesinde gerçeklik kazanır. Bu geçiş bir süreçtir, ama burada söz konusu olan, zaman içinde yer almamış olan bir süreçtir. Maddenin etkileyici (hareket ettirici) nedeni form­dur. Her hareketin ve olayın nedeni, amaç olmak bakımından form ve aynı zamanda ereğin kendisidir. Yani madde, kendi kendine hareket edemeyen, ama harekete getirilebilen (etkilenebilen) bir imkândır. Hareket etmeden ve hareket ettirilme­ den harekete getirilebilen biricik gerçeklik, katkısız bir form olan Tanrıdır. Madde ile Tanrı arasında hareket eden ve hareke­te getirilen sayısız varlıklar dizisi bulunmaktadır, Aristoteles'in doğa dediği şey işte bu varlıkların bütünüdür.
Hiçbir şey öncesiz-sonrasız olmadığına göre, neden geçicidir; hatta anlıktır. Her an binlerce nedenin ve sonucun ortaya çıktığını görürüz. Sonuç, neden haline dönüşür ve bir başka sonuç doğurur. Nedenin sonuca ve sonucun nedene dönüşmesi sonsuz bir süreçtir.
Sayfa 27 - Diyalektik Düşünceye Oranla Buddha’cılığın DeğerlendirilmesiKitabı okudu
Reklam
93 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.