Diz Çökmeyen

Ali Emre

Diz Çökmeyen Gönderileri

Diz Çökmeyen kitaplarını, Diz Çökmeyen sözleri ve alıntılarını, Diz Çökmeyen yazarlarını, Diz Çökmeyen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zorluk, yokluk günleri hiç bitmiyor fakat onların sevgileri, mutlulukları da asla eksilmiyordu.
Asımın neslindeniz..
- "Deminden beri sizi izliyorum. Çok hislendiniz. Adınız nedir? Merhumun yakını mısınız? Kimlerdensiniz?" Oğlumun şaşkın bakışları altında on dört yıl sonra ilk kez konuşmuştum: - "Evet. Terledikçe, güzel bir mendille alnını siliyordum. Adım... Adım Âsım efendim... Âsım'ın neslindenim."
Reklam
Halkının sesini kuşanarak "Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım!" diyen kahramana, bir avuç toprağı bile çok görüyorlardı şimdi. O sırada, kulakları tırmalayan bir ses yükseldi: - "Tanrı uludur! Tanrı uludur!"
Herkesin canı sıkkın, kafası karışıktı. Gözyaşları içinde yıkadık, hazırladık, çıplak bir tabutla Beyazıt'a getirdik. Hava buz gibiydi. Ben, üç hamal daha bulmuştum. Caminin imamıyla konuştuk. Korktu. Cenazenin buradan kaldırılmasının sakıncalı olacağını söyledi. Gırtlağına yapıştım. Elimden zor aldılar. Dört kişi omuzlayıp Emin Efendi Lokantasının önündeki bir masaya koyduk tabutu. Ağlıyor, deli gibi bağırıp çağırıyordum: - "Mehmet Âkif'in cenazesi bu, ey utanmazlar! Safahat şairinin, İstiklâl şairinin, Kur'an şairinin cenazesi! Vicdanınız ne çabuk kurudu ey insafsızlar!"
Safahat şairi Mehmet Âkif
- "Düştüğümüz duruma bak evladım! Karşımda eserimi ezbere bilen bir memleket evladı var. Fakat işinden edilmiş. Dövülmüş. Eziyete uğramış. Tahsilli ve namuslu biri olmasına rağmen, hamallığa mecbur bırakılmış. Diğer tarafta ben... Ben..."
Merhametin avucunun çok yavaş dolduğu fakat bir çırpıda boşaldığı günlerdi.
Reklam
177 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.