Doğadaki Son Çocuk olmayı kim ister? Sokaklarda özgürce dolaşmak, uçurtma uçurtmak , derelerde çıplak ayakla gezmek, kurbağaları izlemek, rüzgarın tenine değmesini ve içine işlemesine izin vermek harikadır. Ama ya bizim çocuklarımizin çocukları ve sonraki nesiller doğa ile iç içe olabilecek mi? Yazarın korktuğu da tam da bu konu. Yazarımız doğayı nasıl koruyabiliriz üzerine güzel geniş kapsamlı bir eser yazmış. Yazarımiz önce kendi çocukluk anılarını sonra kendi çocukları ile olan çevre deneyimlerini anlatıyor. Yazar çevre ile iletişimi sosyolojik psikolojik ve dinsel yönlerle de inceliyor. Ben kitabi sevdim. Kendi doğa tecrübelerimi anılarımı canlandırdı. Doğayı nasıl korumalı.? Yeşil şehirler nasıl yaratılır? Zoopolisler kurulmalı mi? Çiftçilik yapmak için yeni alanlar nasıl kurulabilir? Dikkat eksikliğinden ve antidepresan ilaçlardan çocuklarımızı nasıl koruyalım? Sekizinci zeka yani doğa zekasini nasıl güçlendirelim? Dijital evler kuruluyor, bunun bize zararları neler olucak? Sentetik parklar, akvaryumlar , doğayi ticari metalastirma eğilimleri bize fayda sağlar mi? Neleri bizden çalıyorlar? Kültürel otizm nedir? Okunulmasi gereken bir kitap. Özellikle çevreciler eğitimciler belediyeciler ve dahi muteahhitler okumalı. Ya da bizler okumalı ve yaşam haklarimizi koruma konusunda iradeli olmalıyız.