Konstantinopolis, 1203: Dördüncü Haçlı seferinin zalim orduları kenti kuşatma altına alırken, bir grup Tapınakçı gizlice İmparatorluk Kütüphanesi'ne girer. Amaçları bazı belgelerin Venedik Dükü'nün eline geçmesini engellemektir. İçinde ne olduğunu öğrenecek kadar uzun yaşayamayan bu adamlar kentten üç ağır sandıkla kaçmayı başararak, sonradan Hıristiyan rahiplerce zehirlenecekleri Kapadokya Bölgesi'nde bir manastıra ulaşırlar. Ve bu gizemli topraklar, ucu Mevlana'ya varan yüz yıl sürecek bir sırrın da köklerini saldığı yerdir.
İstanbul, 2010: İranlı bir arkeolog yaptığı bir keşiften dolayı ölümle tehdit edilir. Birkaç gün sonra da Tess Chaykin'in Roma'da kaçırıldığı haberi gelir. FBI ajanı Sean Reilly, sevgilisini kurtarmak için kimsenin girmesine izin verilmeyen Papa'nın Gizli Engizisyon Arşivi'ne ulaşıp Tapınak Şövalyeleri'nin karanlık tarihiyle ilgili gizli bir belgeyi ele geçirmek zorundadır.
Tarihin şaşırtıcı labirentlerinde dolaşıp okuru büyüleme konusunda üstün bir hünere sahip Raymond Khoury bu romanıyla kariyerine yepyeni bir başarı halkası daha ekliyor.
