Doğu Akdeniz'den Basra'ya Krizler ve Düzen

Buğra Sarı

En Eski Doğu Akdeniz'den Basra'ya Krizler ve Düzen Gönderileri

En Eski Doğu Akdeniz'den Basra'ya Krizler ve Düzen kitaplarını, en eski Doğu Akdeniz'den Basra'ya Krizler ve Düzen sözleri ve alıntılarını, en eski Doğu Akdeniz'den Basra'ya Krizler ve Düzen yazarlarını, en eski Doğu Akdeniz'den Basra'ya Krizler ve Düzen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslam'ın aklı, yaratıcılığı, özgürlüğü ve adaleti esas alan boyutu, yaygın tepkisel din anlayışında kendisine yer bulamamaktadır. Akıl karşıtlığı din kullanılarak meşrulaştırılmaya çalışılmakta; akılla birlikte her türlü eleştirel yaklaşım da itibarsızlaştırılmaktadır.
Sayfa 122 - POLİS AKADEMİSİ YAYINLARIKitabı okudu
Hz. Peygamber'in vefatından çok sonraları ortaya çıkan mezhepler dinle öz- deş görülmekte; "Dört Hak Mezhep", "Kurtuluşa Eren Fırka" gibi İslam'ı mezheplere indirgeyen yaklaşımlar ne içerik, ne de tarihsel açıdan sorgulanmaktadır. Her mezhebin doğrularının yanında yanlışlarının da olabileceği, imanın ve sorumluluğun bireysel olduğu maalesef unutulmaktadır. Hem farklı mezhepler ötekileştirilmekte, hem de savunulan mezhep üzerinden şiddet üretilmekte, "tekfir" öne çıkmaktadır.
Sayfa 123 - POLİS AKADEMİSİ YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Müslümanların yaşamış olduğu her yerde kan vardır, gözyaşı vardır; en kötüsü çocuklar, masum insanlar hayatını kaybetmekte. dir. Bu sebepten ilk yapılabilecek yapılması gereken iş, ne pahasına olursa olsun akan kanı durdurmaktır. İslam öncesi Arap toplumlarında, Kur'an'ın da tasvip ettiği bir "Haram Aylar" uygulaması mevcut idi. Bu zaman diliminde savaş yapılmazdı. Bu örnek bugün daha fazla anlam ve önem taşımaktadır. Müslümanların, yeniden savaşın arızi bir durum olduğunu, esas olanın barış olduğunu hatırlaması, bir tek insanın haksız yere öldürülmesinin bütün insanlığın öldürülmesine eşdeğerde sayıldığının yeniden farkına varması bir tür zorunluluktur. Savaşın, şiddetin bir yaşam biçimi olmadığının bir şekilde bilinç düzeyine taşınması gerekmektedir.
Sayfa 124 - POLİS AKADEMİSİ YAYINLARIKitabı okudu
Orta Doğu'yu, hatta Müslümanların yaşamış olduğu her yeri cehenneme çeviren şiddet ve terörün meşrulaştırılmasını kolaylaştıran sebeplerden birisi, kökleri tarihin derinliklerinde yatan mezhepçilik, yani insanların sadece kendi mezheplerini "hak mezhep" olarak görerek, diğer mezhepleri kolaylıkla İslam dışı ilan edebilmeleridir. Mezhepler Bir Vakıadır; Sorun Mezheplerden Değil Mezheplerin Dinleştirilmesinden Kaynaklanmaktadır.
Sayfa 124 - POLİS AKADEMİSİ YAYINLARIKitabı okudu
Her mezhep kendisinin "kurtuluşa eren fırka" olduğunu iddia edip, İslam'ı tekeline alırken, kendisi gibi olmayanları İslam dışı ilan etmekte, onlara yaşama hakkı tanımamaktadır. Bunun en açık örneğini IŞID meselesinde görebiliriz. Suriye'deki, Irak'taki, Yemen'deki çatışmalarda da mezhep farklılıkları hem motivasyon, hem de meşruiyet aracı olarak kullanılmaktadır. Orta Doğu'da, hatta Müslümanlanın yaşamış oldukları her yerde ya fiilen mezhep çatışması vardır (Pakistan) veya iktidar kavgaları mezhepler üzerinden yürütülmektedir. Bu sebepten diyoruz ki; Orta Doğu'da olup bitenleri anlayabilmenin anahtarlarından birisi, belki de en mühimi Şiiliktir. Haritaya baktığımızda İran'da %85, Irak'ta %60, Suriye'de %12, Suudi Arabistan'da %15, Körfez ülkelerinde %30-70 oranında Şii nüfusun olduğunu bilmek, İran'ın Şiilerin olduğu her yerle ilgilenmeyi sorumluluk saydığını görmek, nüfuz ve iktidar çekişmesinin en iyi kullanabileceğini enstürmanın mezhep meselesi olduğunu anlamak için yeterlidir.
Sayfa 126 - POLİS AKADEMİSİ YAYINLARIKitabı okudu
Dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz yataklarına ev sahipliği yapan Orta Doğu ve enerji tüketiminde önde gelen Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında bir geçiş güzergahı oluşturan Doğu Akdeniz bölgesi son yıllarda keşfedilen doğalgaz rezervleri ile ilgi çekmeye başlamıştır. Doğu Akdeniz'de yakın dönemde gerçekleşen enerji keşifleri bölgenin petrol ve doğalgaz bakımından zengin kaynaklara sahip olduğunu göstermiştir. Bu durum Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz yataklarının paylaşımı sorununu da beraberinde getirmiştir. Doğu Akdeniz'in ortasında bulunan Kıbrıs adasının jeopolitik öneminin yanı sıra yeni keşfedilen petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip olması ve yakınlığı önemini arttırmaktadır. Bölgedeki kaynakların adil bir şekilde paylaşılması ile ilgili problemler Türkiye ve uluslararası kamuoyunda yoğun bir şekilde tartışılmaktadır.
Sayfa 259 - POLİS AKADEMİSİ YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.