Kitapta genel olarak 2000'li yılların başından itibaren Yunanistan ve GKRY ikilisinin uluslararası hukukun boşluklarından istifade ederek kendilerine fazla deniz alanı kazandırıp, komşu Akdeniz ülkelerine ise nispeten az deniz alanı bırakmayı hedeflediklerini okuyoruz. Yunanistan ve GRKY'nin Mısır ve İsrail başta olmak üzere Lübnan, İtalya, Filistin vs gibi doğu Akdeniz'e sınırı olan devletlerle yaptığı istikşafi görüşmeleri ile Türkiye'nin bölgede yalnızlaştırılma politikası izlediklerini görüyoruz.
Buna mukabil Türkiye'nin özellikle son yıllarda gamboç diplomasisi izlemek suretiyle kendi kıta sahanlığı ilan ettiği deniz alanlarında başta İtalyan ENI ve Fransız Total şirketleri olmak üzere bir çok özel enerji şirketi gemisini sokmadığından bahsediliyor. Türkiye'nin Libya ile yaptığı Kasım 2019 tarihli deniz sınırlandırılma anlaşması ile Mavi Vatan'ın batı sınırının çizildiğine vurgulayan Yaycı akabinde İsrail, Mısır, Lübnan ve Filistin ile imzalanacak olası deniz sınırlandırma anlaşmalarının GKRY ve Yunanistan'ın elini diplomatik açıdan zayıflama noktasında elzem olduğunu kitabında yazıyor.
Ben kendisinin konuşmalarının tamamına yakınını aylardır takip ettiğim için kitapta yazılan çoğu şeyi kendisinden dinlemiştim. Güzel bir tekrar oldu ancak kitapta maalesef fazlaca tekrara düştüğünü ve haritaları gereğinden fazla koyduğunu düşünüyorum. Elbette konularla bilgisi olmayan kişiler için bilgileri konsolide etme noktasında faydalı olabilir. Kitabı okumanızı doğu akdeniz gelişmeleri ile ilgiliyseniz tavsiye ediyorum..