Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Doğu Anadolu Gerçeği

Seyyid Ahmet Arvasi

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kürtçe
Herkesin rahatça müşahede edeceği üzere bugün, Doğu ve Güney-Doğu Anadolu'muzda yaşayan halkımızın kahir ekseriyetinin konuştuğu dil, kesin olarak Türkçe'dir. Ancak, daha önceden de belirttiğimiz üzere, yol ve mektep götüremedeğimiz ve kültür merkezlerimizle irtibat sağlayamadığımız bazı vatan parçalarında yaşayan vatandaşlarımız, bazan "kurmanci", bazan "zazakî", bazan " goranî", bazan "sorani", bazan "loranî" (lurî) denen ve hepsine de ortak olarak "kürtçe" tabiri yakıştırılan bir "ağız"la konuşmaktadırlar. Ancak, hemen belirtelim ki, bu "ağızları" konuşan gruplar, birbirlerini anlamamaktadırlar. Hepsinde ortak olan tek şey, "yek,dü, se, çar, penç,...." diye başlayan ve devam eden Farsça Sayı Sistemi'dir. Oysa, etnolojik araştırmalar göstermiştir ki, en iptidaî bir dilin bile, kendine mahsus bir sayı sistemi vardır. Herkes rahatça müşahede etmektedir ki, emperyalistlerin ve bölücülerin " Kürtçe" tabir ettikleri " ağzın" böyle bir hususiyeti yoktur. Bu durum bile, "zorlama bir dil" ihdas etme gayretlerini ortaya koymaya yeter. Bize göre, "kürtçe" tabir edilen "ağız", kültür temaslarının emperyalizme dönüşmesinin acı bir meyvasıdır.
Selahaddin Eyyubi ve Türklüğü
Bütün bu farklı ve çelişik tezler yetkili ilim ve fikir adamlarınca çökertilince, bu sefer “bölücü çevreler kendilerine yeni “bir tarih kökü” bulmak ümidi ile M.S. 10. Asırda yaşayan Mervanoğulları emirliğine tutunmak istemişlerdir. Ancak, bu küçük beyliğinde bir “Arap emirliği” olduğu anlaşılmıştır. Yine aynı çevreler M. s. 12. Ve 13. Asırlarda yaşayan Eyyubi Hanedanı’na sahip çıkmak istemişler ancak ilim adamları Eyyubi Devleti’nin ahalisi umumiyetler Arap ve idarecilerinin de Türk olduğunu ispatlamıştır. Nitekim Selahaddin Eyyubi’nin ağabeyinin adı da Turanşah’tır. Diğer kardeşlerinin de adları ise Tuğtekin ve Böri’dir. Selahaddin’in dayısının adı Şihabeddin Mahmut b. Tüküş idi. Selahaddin’in annesi özbeöz Türk’tür. Gene Selahaddin’in hanımlarından birisi olan Unar Bey kızı İsnatüddin Amine Türk’tür. İki eniştesi Türk’tür. Bunlardan birisi Uranoğlu Sadeddin Mesut diğeri ise Muzafferüddin Gökböri idi.
Reklam
Kürtçe
Ve daha niceleri... Biz, sadece zengin bir örnek vermek istedik. Daha geniş bilgi edinmek isteyenler, Prof. Dr. Tuncer Gülensoy'un "Kurmanci ve Zaza Türkçeleri Üzerine Bir Araştırma" adlı eserine bakabilirler. Bu eser, 1983 yılında, Ankara'da basılmıştır. Bu kitapta, bugün, Doğu ve Güney -Doğu Anadolu'muzda konuşulan "ağızlar da Kaşgarlı Mahmud'un yazdığı Divan-ı Lugat-i Türk'te kayıtlı pek çok kelimenin bulunduğunu, misaller vererek isbatlanmaktadır. Biz Kürtçe tabir edilen ağızın, mahiyetini açıklama- devam edelim. Hemen belirtelim ki, bugün için, bazı tâli ya grupların konuştuğu ağız, çok defa Türkçe cümle yapısına (sektaksına) uygundur; bu cümleler Farsça ve Arapça kelimelerle kurulsa bile cümle yapısı umumiyetle Türkçe'dir. Birkaç örnek verelim: "Zu vare, kalemiha hılda, hikatamın binvise" (Aşiret ağzı) "Çabuk gel, kalemini al, hikâyemi yaz". (Türkçe) Bu cümlelerde alt alta gelen kelimeler, birbirlerinin karşılığıdır ve kelimeler Türkçe'nin cümle yapısına göre dizilmiştir.
Kürtler
Çünkü, herkes bilir ki, Malazgirt Zaferi'nden önce, "Şark"ta, Hurriler, Hititler, Urartular, Persler, Medler, Makedonyalılar, Sakalar, Hazar Türkleri, Müslüman Araplar, Bizanslılar, uzun veya kısa süreler içinde yaşamışlardır. Hiç şüphesiz, bu kavimlerin kendilerine mahsus birer dilleri var. di ve bunlar asla "kürtçe" diye bir dil konuşmuyorlardı. Üstelik, bu dönemlerde, " kürtçe" diye bir dil konuşulduğuna dair, en küçük bir belge ve bilgi de yoktur. Ne bir tablet, ne bir mezar taşı, ne bir başka kayıt... Eğer, emperyalistlerin ve bölücülerin iddia ettikleri gibi, bu bölgemizde, 5000 yıl- dan beri yaşayan "Kürt" diye bir kavim ve "Kürtçe" konuşan bir cemiyet bulunsa idi, mutlaka, onlardan kalan bazı tarihî izler ve belgeler bulunacaktı. Oysa, böyle birşey yoktur ve iddialar havada kalmaktadır. Kaldı ki, içinde "Kürt" kelimesi geçen tek belge, daha önce, sözünü ettiğimiz Yenisey'de bulunan " Anıt Mezar"dır ve kitabesi Türkçe olup Gök-Türk alfabesi ile kaleme alınmıştır. Bu kitabeden anlaşıldığına göre de " Kürt" diye anılan bu boy, Turanî olup Türk soyundan gelmektedir. Emperyalistlerin ve bölücülerin, bu belge karşısında artık susmaları gerekmez mi? Artık herkes anlamalıdır ki, bugün, Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan ve büyük çoğunluğu Türkçe'den başka bir dil bilmeyen milyonlarca Türk çocuğunu, sırf "Şarklı" dır diye, bir kalemde, Ari ırk içinde mütalaa etmek, asla mümkün değildir.
Yine, unutmamak gerekir ki, Türk töresi, ahlâk nizamı, gelenek ve görenekleri, kültür ve medeniyeti, asırlardan beri İslâm ile kaynaşarak ve şekillenerek yapyeni bir "medeniyet" kurulmuştur. Kanaatimizce, bu terkip, hassasiyetle korunmalıdır. Bilindiği gibi, Batı Medeniyeti, Greko-Latin kültürü ve Hıristiyanlık din ve ahlâkının bir terkibi üzerine kuruludur. Evet, bizim de kendimize mahsus, orijinal bir kültür ve medeniyetimiz vardır ve ismi Türk-İslâm medeniyeti'dir. Bu terkibe sahip çıkmak, bunu, korumak ve geliştirmek bizim boynumuzun borcudur.
herkes bir tarafından tutarak Doğu ve Güney Doğu Anadolu'muzu bir yerlere çekmek istiyor. Türklük Dünyası'nı ve İslâm Dünyası'nı esir almak ve sömürgeleştirmek için plânlar hazırlanıyor ve savaşlar veriliyor. Üstelik, bu tertiplere ve oyunlara gelen pek çok piyon ve uşak da bulunabiliyor. Evet, uyanık, olmak, hem de çok uyanık olmak zamanıdır.
Reklam
"Haçlı zihniyet" karşısında, en büyük engel olarak daima Müslüman-Türk'ü bulmuştur. O, ne pahasına olursa olsun, Türk'ün gelişmesini, güçlenmesini önlemek, Avrupa'daki ve Anadolu'daki varlığını yok etmek istemektedir. Onun için, hiç durmadan ve yorulmadan iç ve dış tertiplerle saldırşını devam ettirmektedir. Vatanımızı ve milletimizi bölmek ve yutmak plânları içinde hareket eden düşmanlarımız, devletimizi parçalamanın ince hesapları ile meşguldürler. Bilhassa Orta Doğu'ya hâkim olmak isteyen muhtelif renkteki emperyalistler, Doğu ve Güney Doğu Anadolu'muzu kontrollerine alabilmek için, bitmez tükenmez bir gayretin içindedirler.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.