| " Erzurum’a doğru hareket eden bir trene binmek, hayatımı ne kadar değiştirebilirdi ki? Peki ya, bir insan, başka bir insanı ne kadar şaşırtabilirdi? Sorsanız ismini bile hatırlamam ama zihnimde çınlayan şu cümlesini asla unutamadım. “Cevap, ihtimaller arasında gizlenen sinsi bir tilkidir güzelim. ”Genç bir öğretmen bir trene biner, kabininde bir adamla tanışır. Adamın anlattıklarına inanması imkânsızdır. Ama saatler geçtikçe sohbetleri bambaşka kapılara açılır, artık konuşan ve duyan sadece kalpleridir. "
| Yazarın kaleminden başlamak isterim yoruma. Sade, yormayan, yalın anlatımlı yazılmasına rağmen o kadar derin yazılmış ki. Okurken başlarda tamam kesin bu kitabı da bırakırım ben dedim hatta. Ama tam Kunduz karakteri girdi kitaba işte o zaman kitap sizi sürüklemeye başlıyor. Onunla da hemen tanışıyoruz çok beklenmedik. Kızımız Hediye'ye daha ilk andan bir sohbete tutuşuyorlar ve Kunduz bey hem kızımızı hem bizi kendine hayran bırakıyor. Adamın uzun bir yaşamı var ve uzun yaşamı boyunca sevdiği çok şeyi ve kişileri kaybetmiş ama kendisi hâlâ otuzlarında gözüken bir adam olarak kalmış ve hiç yaşlanmamış. Ne savaşlar, ne zaferler, ne ölümler ne aşklar geçirmiş. Artık hayata doymuş ve ölümü arzulayan bir adam Kunduz. Doğu Ekspresi'de tanıştığı Hediye ile çok güzel ve keyifli bir sohbete tutuluyorlar aynı zamanda birbirlerine de... Sadece tek gözüme batan nokta yazım katalarıydı onun dışında mükemmel :) Onları okumak çok güzeldi şiddetle tavsiyemdir mutlaka okumalısınız asla unutamayacağınız bir kitap olacağına inanıyorum.