Yorumlar ve İncelemeler
E-posta Günlüğü
Sibece öğrenmek için Gulca'ya giden, Çin 'in Yili üniversitesinde eğitim alan yazar, Türkiye'deki arkadaşlarına yaşadıklarını, zor şartlar altında e-posta ile anlatıyor. Kitap da bu e-postaların diziniyle ortaya çıkıyor. Yazarımız elli beş haberle kitabını bitiriyor .
Haberlerde Gulca'da yaşadığı bürokratik zorluklardan, kaldığı üniversite odasından, yediği- yiyemediği yemeklerden, internet sıkıntısından sıkça dem vuruyor. Satır aralarında Çin'in yanlış politikalarına, özellikle Doğu Türkistan'da yaşayan Uygur Türklerine uygulanan baskı ve sindirme politikasından ve Çin'in kültürsüzlüğünden bahsediyor. Aldığı eğitim süresince tanıştığı değerli insanları ve arkadaşlarını eklemeyi unutmuyor.
Kitabı değerli kılansa yaşanan her anın ayrıntıya girilmeden, o anki duygu ve düşüncelerle yayınlanmış olmasıdır. Uzak bir ülkede, kimsenin adını dahi bilmediği bir dili öğrenirken yaşananlar.
Kitap Şuuru
Öncelikle bu kitabı okumama vesile olan ve insanları kitap okumaya teşvik eden Kitap Şuuru sayfasına ve Oğuzhan Saygılı'ya teşekkür ediyorum.
Mehmet Levent Kaya'nın "Doğu Türkistan' dan Haber Var" adlı eserini okudum. Kitabın muhteviyatında Mehmet Levent Kaya'nın dil öğrenmek gayesiyle gittiği Doğu Türkistan'da başından geçen olaylar, karşılaştığı sorunları ve tanıştığı insanlar hakkında aktarımlarını kapsamaktadır. Eser ayrıca Doğu Türkistan tarihi hakkında kısa bir bilgi vermesi bakımından da önemlidir. Eser samimi, akıcı ve sade bir dille yazılmış olması hasebiyle rahatlıkla okunmaktadır. Doğu Türkistan hakkında merakı ve ilgisi olanlara rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir kitaptır. "Bu süreç içinde Müslüman olmayan azınlıkların Çinlileştiğini gören Uygurlar, çareyi İslam'a sarılmakta görüyor. Çin de bu durumu 'Bunlar İslamcı terörist' formülüyle örtbas etmeye çalışıyor."
Doğu Türkistan, hakkında sadece oradan gelenlerde veya oraya bir şekilde gidenlerden bilgi edinebildiğimiz bir yer, Zira iletişimin her türlüsü devlet kontrollünde, sözde sosyalist olduğunu iddia eden ama halkına büyük zulüm gösteren Faşist Çin'in ağır baskısı altında.
Bu kitap, kısa bir süreliğine de olsa kaybolmak üzere Altay dil grubu üyesi olan Sibeçe'yi öğrenmeye giden Hoca'nın Türkiye'de arkadaşlarına gönderdiği hatırat kıvamında iletilerinden oluşmaktadır.
Muhtemeldir ki, Çin hükümetinin yoğun baskısı yüzünden iletilerde çok fazla detay anlatamamış. Ama keşke geldikten sonra şu kitabın başına sonuna aralarına veya dip not olarak altına Doğu Türkistan'da yapılan zulmü daha fazla ele alsaydı daha güzel olurdu diye düşünüyorum.
Kitap Şuuru
Yazarın, Doğu Türkistan'da geçirmiş olduğu günler içinde günbe gün tuttuğu notlarını bir nevi yazdığı günlükleri kitap haline getirmiş. Orta Asya'da yaşayan Uygur Türkleri'nin yaşadıkları zülmü çok daha iyi yansıtan ve o topraklarda olup biten zülmü her zaman anlatılıyor ama tam anlamıyla kafamızda sonutlaştırmak zor oluyor. Bu eser sayesin de Çin'in yapmış olduğu zülüm ve psikolojik baskı simülasyon, daha somut anlamak mümkün.
.
KİTAP ŞUURU İNSANLIK ŞUURUDUR
Kitap Şuuru
